Gençlere sahip olan, geleceği kazanır. – Adolf Hitler
Tarih boyunca her neslin bildiği bir şey var. Gelecek nesillere aktarılamayan misyon ve değerleriniz devam etmez. Zincirde eksik halka varsa zincir kopar.
Bu farkındalığa sahip olmak çocukları dinlerin, ülkelerin ya da bir davanın odak noktası haline getirmiştir. Bunun ışığında etki, öğretim ve vurgu yepyeni bir anlam kazanır.
Gerçek, nesiller boyunca ‘zaman testinden’ geçer.
Hristiyan ebeveynler için bu gerçek çok önemlidir.
Geleceğe aktarmak istediğimiz her şey önce çocuklarımız aracılığıyla aktarılmalıdır.
Çocuklar geleceğin kapısıdır. Adolf Hitler bunu fark etmiş ve bugünkü medya da bunun farkındadır…
Biz Hristiyan ebeveynler bunun ne kadar farkındayız? Bizler de bunun farkında olmalıyız.
Bir çocuğun hayatındaki her bir gün, boş bir sayfa gibidir. Bu sayfaların tümü, biz ebeveynler tarafından yazılıp ‘kitap’ olana kadar doldurulmalıdır. Çocuklarımızın maruz kaldığı her şey onların sadece düşüncelerini değil, bağlılıklarını da biçimlendiriyor.
“Kendi haline bırakılan çocuksa annesini utandırır.” –Özdeyişler 29:15
O yüzden ebeveynler, çocuklarının günlük dozlarını gözlemlemeli ve yönlendirmelidir. Saatlerce denetimsiz cep telefonu, televizyon veya video oyunları izlemeleri ebeveynlerin kendi değerlerini yansıtan çocukları yetiştirmeye pek yardım etmez. Kasten yaptırım, tutarlı bir örnek, sevgi ve lütuf dolu bir ev bunu yapabilir.
Çocukların ihtiyacı olan şey, onlarla ilgilenen hatta bazen hayatına müdahale eden ebeveynlerdir. Aksi halde çocuğun değer sistemi onların en güçlü ve etkili ortamından yavaş yavaş onları ayıracaktır.
Bugünkü gençlerin kalpleri ve zihinleri arasında ciddi bir savaş var çünkü ‘aklı kontrol eden kişi savaşı kazanır.’ Her! Zaman! Doğru!
Her insanın hayatı, zihnindeki en güçlü düşüncenin yönüne doğru ilerler.
İster bir yetişkin ister bir çocuk olalım, düşündükleriniz kim olacağınızı belirler.
Yakın zamanda vefat etmiş olan Ravi Zacharias, bu zorluğu mükemmel şekilde açıklar: “Gözleriyle dinleyen ve duygularıyla düşünen bir nesle nasıl dokunursunuz?”
Günümüzde ergenler, doğruluk ve mantıktan ziyade görme ve duygulara dayalı olarak iyiye karşı kötü hakkında karar verme yolunda sürekli itiliyorlar. Yeremya 17:9’a göre (yürek her şeyden aldatıcıdır), bu yol felakete yol açar.
Bu gerçeklik bizim ebeveyn olarak zorluğumuzdur. Bunu anlamamız, fark etmemiz gereklidir. Bizim çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği buna dayanır.
Neyi düşünmeleri gerektiği veya nasıl inanacakları konularında çocuklarımızı yalnız bırakamayız.
Bu durum, ebeveynlerin çocuklarıyla sık sık sohbet etmelerini gerektirir; özellikle çevrelerindeki dünyayı ve karmaşık durumları, Kutsal Yazılar süzgecinden geçirerek nasıl yorumlayabilmeleri gerektiği konusunda onlara yardım etmeliyiz.
Hristiyan ebeveynler olarak dürüstçe kendimizi sorgulamalıyız:
- Her şeyden çok İsa’yı sevme ve değerlerimi çocuğuma başarılı şekilde aşılamak için elimden geldiğini yapıyor muyum?
- Kaçınılmaz olarak çocuğumun gördüğü, yaşadığı şeyleri kullanarak onların Tanrı ve çevredeki dünya anlayışını nasıl biçimlendirebilirim?
- Benim görüşlerimden farklı olan kişileri çocuğumun dinlemesi ve sevmesi gerektiğine gerçekten razı mıyım?
- Önemli ve aktarılmaya değer şeyler nelerdir? Önemsiz ve aktarılmaya değer olmayan şeyler nelerdir?
- Hangi ‘değer ve kanaat’ ölmeye değer? Hangileri değmez?
- Savunduğum şeylerden hangileri Kutsal Yazılarda açık ve net belirtilmiş? Hangileri açık ve net değil?
Dünya gözümüzün önünde değişiyor
Büyüdüğümüz dünya artık çocuklarımızın büyümekte oldukları dünya değil. Zaman ilerledikçe çocuklarımızın yetiştireceği torunlarımızın dünyası da bu dünya gibi olmayacak. O yüzden çocuklarımızı yaşamak istediğimiz dünya için değil, onların şu anki yaşadıkları dünya için yetiştirmemiz gerekir.
Çoğu ebeveyn olumsuz Hristiyanlığa (‘bunu yapma, şunu düşünme’) odaklanarak önemsiz noktaları vurgular; aslında çocuklarını sonsuz bir fark yaratmak için yetiştirmeliler. Hristiyan ebeveynler, müjdenin ışığının gücünde yaşamak ve gitgide kararan dünyada bu ışığı göstermek için bir nesli hazırlamak için lazer gibi odaklamalarının vakti geldi.
Bir neslin gücüne – yani bir neslin dünyayı değiştirecek güce sahip olduğuna inanıyor musunuz? Ben inanıyorum.
En büyük soru şu: Onları ne gibi bir değişim yapmak için hazırlıyorum?”
Mezmurlar 78:5-7 :RAB Yakup soyuna koşullar bildirdi,
İsraile yasa koydu.
Bunları çocuklarına öğretsinler diye
Atalarımıza buyruk verdi.
Öyle ki, gelecek kuşak, yeni doğacak çocuklar bilsinler,
Onlar da kendi çocuklarına anlatsınlar,
Tanrıya güven duysunlar,
Tanrının yaptıklarını unutmasınlar,
Onun buyruklarını yerine getirsinler;
https://godlyparent.com/the-power-of-a-generation/ 31/10/2020’de erişilmiştir. İzinle kullanılı