Yaklaşık 7 yıldır gençlik hizmeti yapıyorum ve çok sayıda veli ve öğrenciye hizmet verdim. Size her türlü hikayeyi anlatabilirim – iyi, kötü, kurtarıcı, komik ve kalp kırıcı. Ancak bu etkileşimleri incelediğimde aklıma tek bir özetleyici kelime geliyor: “Şok oldum”.

“Çocuğum porno mu izliyor? HAYIR!”

“Benim kızım bunu başkasına ASLA yapmaz.O çok tatlı biri!”

“Oğlum uyuşturucu mu kullanıyor? Hiç sanmıyorum…”

Ve sonra onlara web sitesini gösterdim. Onlara ne yaptığının somut kanıtını veriyorum. Ot torbasını çıkarıyorum. Ve sonra ebeveynin gözlerinin önünde dünyanın eriyişini izliyorum. “Benim _______ böyle bir şey yapabileceğini hiç düşünmemiştim.”

Ben de şok oldum – ebeveynler aptal ya da öğrenciler günahkâr olduğu için değil. Ebeveynler şok olduğu için şok oldum. “Bunu nasıl gözden kaçırmış olabilirler? Çok açık değil miydi? Kaç tane bağlam ipucu gerekiyor? Başkalarından kaç yorum ve kaş kaldırma? Kaç tane bariz yalan?”

Bu, ilgili herkes için sinir bozucu ve cesaret kırıcı bir deneyim. Ama bu şekilde olmak zorunda değil.

#1 Numaralı Fark Yaratan Şey

Yıllar içinde, ebeveynlerine karşı gerçek olan öğrencileri görmek de bana nasip oldu. Facebook, Instagram ve Snapchat’in çok sayıda iyi hazırlanmış kimlik yaratma çekiciliğine rağmen, bu öğrenciler gerçek. Kusurlarını itiraf ediyorlar ve bunlar aracılığıyla Tanrı’ya ve ailelerine daha da yaklaşıyorlar.

Fark nedir? 

1.fark şudur: “gerçek” öğrenciler güvenli evlerden gelir. Basitçe söylemek gerekirse, güvenli bir ev, başarısız olmanın sorun olmadığı bir yerdir. Aslında, bu beklenir ve benimsenir. Bu ebeveynler çocuklarının günahlarını mazur görmek ya da “düzeltmek” yerine, çocuklarını kusurlu oldukları halde sevmeye kararlıdır. Ve bu, çocuklarımızı gerçek tutmanın 1 numaralı yoludur.

Güvenli bir Ebeveyni misin?

Bu soruları yanıtlayarak öğrenebilirsin:

  1. Çocuğunuzun başarısız olmasını mı bekliyorsunuz?

Müjde bize çocuklarımızın doğuştan günahkâr olduğunu söyler (Mezmur 51:5). Başarısızlıklarına karşı kendimizi uyuşturduğumuzda çocuklarımıza kötülük etmiş oluruz. Öğrenciler ebeveynlerinin saf beklentilerini hayal kırıklığına uğratacaklarından korkuyorlarsa, ev güzel bir yer olabilir ama güvenli bir yer değildir. Bu yüzden:

Başkaları çocuğunuzu eleştirdiğinde savunmaya mı geçiyorsunuz yoksa (ihtiyatlı bir şekilde) anlayışlı mı davranıyorsunuz?

Kendinizi sürekli çocuğunuzun davranışlarını mazur görürken mi buluyorsunuz? Çocuğunuzun başarısızlıklarını (ev ödevi düşünün) “örtbas ediyor” ya da onu başarısız olacağı durumlardan uzak tutuyor musunuz?

Yoksa öğrencinizi başarısızlıklarını paylaşması için cesaretlendiriyor ve bu konuda ona yardımcı mı oluyorsunuz?

  1. Çocuğunuzun başarısızlığına lütufla karşılık veriyor musunuz?

Yeni kitabım Faker’da* günahla başa çıkmanın iki yolundan bahsediyorum: “Düzeltmek” ya da “unutmak”. Ebeveynler olarak, çocuğumuzun günahını duygusal manipülasyon yoluyla “düzeltme” eğilimindeyiz. Ancak bu yara bandına benzeyen bir çözümdür. Çocuklarımızın başarısızlığına verilecek doğru karşılık müjdenin iyi haberinde bulunur: Lütuf. Öyleyse:

Çocuğunuz başarısız olduğunda ona patlıyor musunuz, yoksa sessizliğe mi gömülüyorsunuz (ikisi de kötü!)?

Çocuklarınız başarısız olduğunda kendinize acıyor musunuz (Bak ben senin için ne yaptım, sen ise…)?

Yoksa çocuğunuza başarısızlığının tam ortasında aptalca, lütuf dolu bir sevgi göstermekte ısrar mı ediyorsunuz?

  1. Başarısızlıklarınız konusunda çocuklarınıza karşı “gerçek” misiniz?

Biz ebeveynler Tanrı tarafından çocuklarımız için profesyonel Ferisiler olmamız için görevlendirilmedik. Çocuklarımızın önünde mükemmelmiş gibi davranmanın bir yararı yok – ya kendilerini yeterli görmedikleri için cesaretleri kırılacak ya da gerçeği görüp kendilerini kandırılmış hissedecekler. Öyleyse ne yapalım?

İsa’nın sizi nasıl büyüttüğünü ve esnettiğini çocuklarınızla düzenli olarak paylaşıyor musunuz?

Çocuklarınızdan af diliyor musunuz?

Tanrı’ya olan bağlılığınızı göstererek çocuklarınızla birlikte ve onlar için dua ediyor musunuz?

Başarısızlığı bekleyen, lütufla karşılık veren ve tövbe örneği oluşturan ebeveynler “güvenli” ebeveynlerdir. Ama onlar süper kahraman ebeveynler değildir. Onlar sadece müjdeyi benimsemişlerdir: günahkâr olduklarını bilirler ve İsa’nın onların güvenli yeri olduğunu bilirler. İsa biz ebeveynlerin başarılı olmasını beklemez – bizi başarısızlığımızda da sever. Bizim aklanmamız çocuklarımızın başarısına bağlı değildir. O’nun başarısına bağlıdır – ve O zaten çarmıhta başarılı olmuştur. Bu gerçeği benimsediğimizde, çocuklarımız için bir sığınak haline geliriz. Ve onların başarısızlıklarında gerçek olmalarına izin verdiğimizde, O’nun ellerinde lütuf araçları haline geliriz.

http://www.challies.com/sponsored/raising-real-kids-not-fakers  28/7/2015 erişilmiştir. İzinle kullanılmıştır

 

Bizi takip edin: