Birkaç yıl önce kızımla (en küçük olan), kilisemizde düzenlenen baba/kız yemeğinde oturuyorduk. Masada olanlardan biri Angela’ya kendisini etkileyen, yaptığım en büyük şeyin ne olduğunu sordu. Ne söyleyeceğini bilmiyordum tabii ama kesinlikle muhteşem bir şey bekliyordum!

Benim için çok etkili sözler olduğu için kızımın paylaştığı şeyleri asla unutmayacağım.

Kızım şöyle dedi: “Bir gün babamın bana sert davrandığını hatırlıyorum. Birkaç dakika sonra odama geldi, ağlayarak onu bağışlamamı rica etti. Bunu hiç unutmuyorum.’

Angela’nin hatırladığı ve ona en büyük etki yaratan şeyin aslında ona karşı yaptığım bir yanlıştı ve ondan bağışlanma istemekti! Bu ne kadar ilginç diye düşündüm. Çocuklarımız için örnek olmak sadece harika ve büyük şeyleri yapmaktan ibaret değildir. Bazen yanlışımızı kabul etmek de onlar için örnek olmaktır.

İşte bu Tanrı’nın lütfudur – başarısızlığımızı bile kurtarabilir! (Eğer fark edip çocuklarımıza itiraf edersek). ‘Özür dilerim, beni bağışla’ demeniz başarısız olmamanızdan daha çok şeyi öğretebilir. Onlara karşı hiçbir zaman başarısız olmadığınızın numarasını yapmaktan çok daha iyidir ve onlara bir şey öğretebilir.

Ne kadar alçaltıcı ve yüreklendirici bir şey! Başarısızlıklarını kabul eden ebeveynler çocuklarının güvenini kaybetmez, aksine onların güvenini kazanırlar.

https://churchleaders.com/youth/youth-leaders-articles/266502-the-one-surprising-thing-my-daughter-remembered-most-about-my-parenting.html  adresinden 7/11/2020’de erişilmiştir.  İzinle kullanılmıştır

 

Bizi takip edin: