Tanrı’yı tanımlamak için kullanacağınız tek bir sözcük olsaydı, bu ne olurdu?

Kutsal Kitap Tanrı’nın sevgi olduğunu belirttiği için (1.Yuhanna 4:8) aklınıza hemen sevgi gelebilir. Ya da belki de aklınıza gelen sözcük, Tanrı’nın Mısır’dan Çıkış 34:6-7‘de kendisini ilk kez tanımlarken kullandığı sözcüklerden biridir: merhameti, lütfu, sabrı, sadakati, bağışlayıcılığı ve adaleti.

Birçoğumuz Tanrı’nın belirli bir niteliğine, o nitelik aracılığıyla Tanrı’nın kendi yaşamlarımızda nasıl işlediğini gördüğümüz için ilgi duyarız. Örneğin, iki yıl önce benim yanıtım Tanrı’nın sadık olduğu yönünde olurdu, çünkü O’nun sadakatini kişisel zorluklar aracılığıyla yaşamımda iş başında gördüm.

Ancak, Tanrı’yı tanımlamak için kullanabileceğimiz tüm sözcükler arasında, O’nu en iyi tanımlayan ve O’nun en çok önem verdiği bir sözcük vardır ve bu sözcük Kutsal’dır. Kutsal Kitap’ta Kutsal sözcüğü genellikle başka şeylerden ayırmak, ayrı olmak anlamında kullanılır.

Kutsallık Ne Anlama Geliyor?

JT English ve Jen Wilkin, You Are a Theologian adlı kitaplarında daha önce yazdığım aşırı basit tanımı açıklayarak harika bir iş çıkarmışlardır: “Tanrı ahlaki açıdan mükemmel, kusursuz bir varlıktır. O insandan tamamen farklıdır. O her yönüyle saf bir varlıktır” (s.56). Dolayısıyla, Kutsal kelimesi O’nun bizden her yönden, kimlik ve eylem olarak ne kadar farklı olduğunu açıklar.

Tanrı’nın kimliği kutsaldır çünkü hiçbir insan ya da yaratılıştaki başka bir şey üçlü birlik, mutlak yetkili, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen, her yerde hazır ve nazır, sınırsız, kendi kendine var olan, kendi kendine yeten ya da aşkın olamaz. Yine de Tanrı bunların hepsidir. Ayrıca, Tanrı’nın eylemleri kutsaldır çünkü sevgisi, adaleti, iyiliği, merhameti, lütfu, sabrı, bilgeliği, gazabı, kıskançlığı, sadakati, doğruluğu ve dürüstlüğü yaratılıştaki her şeyden ve her kişiden farklıdır.

Yeşaya 6:1-5 ve Vahiy 4:8‘de Kutsal sözcüğü üstünlük derecesinde kullanılmıştır, yani Tanrı’nın en yüksek niteliğini ifade etmek için üç kez belirtilen Tanrı’nın tek niteliğidir. R.C. Sproul’un haklı olarak belirttiği gibi, “Kutsal Kitap Tanrı’nın merhamet, merhamet, merhamet ya da sevgi, sevgi, sevgi ya da adalet, adalet, adalet ya da gazap, gazap, gazap olduğunu söylemez, ama O’nun kutsal, kutsal, kutsal olduğunu söyler. Bu, Tanrı’nın özünü kapsayan bir boyutudur.” Dolayısıyla, Tanrı’nın kim olduğunu tanımlamak için kullanabileceğimiz tüm sözcükler arasında, Kutsal olarak Tanrı onu en iyi şekilde tanımlar çünkü Kutsal Kitap’ta açıklanan diğer tüm nitelikleri bilgilendirir. Tanrı, Kutsal olarak görülmekten daha üstün bir şey istemez, çünkü O’nun Kutsal olduğunu bilerek tüm yaratılıştaki her şeyin övülmeye ve tapınılmaya ne kadar değersiz olduğunu görürüz, çünkü “Kutsallıkta RAB’bin benzeri yok, Evet, senin gibisi yok, ya RAB! Tanrımız gibi dayanak yok” (1.Samuel 2:2).

Öğrencilerimizi yalnızca Tanrı’nın Kutsal olduğunu ve tapınılacak ve hayranlık duyulacak tek olduğunu görmeye yönlendirdiğimizde, onlardan alacağımız karşılık Pişmanlık, İman ve Büyüme olmalıdır.

Pişmanlık

Yeşaya 6 haklı olarak bize Kutsal Tanrı’ya nasıl pişmanlıkla karşılık vereceğimizi öğretir çünkü Yeşaya günahının onu Tanrı’dan ayırdığını fark eder. Şöyle yakınır: “Vay başıma! Mahvoldum›› dedim, ‹‹Çünkü dudakları kirli bir adamım, dudakları kirli bir halkın arasında yaşıyorum. Buna karşın Kralı, Her Şeye Egemen RAB’bi gözlerimle gördüm!” Yeşaya ne kadar günahkâr olduğunu, Tanrı’nın yargısını hak ettiğini ve Tanrı’nın huzurunda bulunmaya layık olmadığını anlamıştı.

Öğrencilerimiz günahlarımız yüzünden Tanrı’nın ne kadar ulaşılmaz olduğunu anlıyorlar mı? Onlara günahları için yas tutmayı öğretiyor muyuz, yoksa Tanrı’nın kendilerini affedeceğine inandıkları için Tanrı’nın lütfunu talep etmekte çok mu aceleciler?

Günahkâr itaatsizlik döngüsüne düşmek yaygın bir durumdur: Bağışlanma dilemek, bir dönem itaatle karşılık vermek ve aynı günaha geri dönmek. Neden böyle oluyor? Bence bu döngü tekrar ediyor çünkü kutsal olmayışımız için üzülmüyoruz. Tanrı’nın kutsallığı ışığında, öğrencilere kişisel yaşamlarındaki günahlar için yas tutmayı öğretmeliyiz.

Öğrencilere günahları için nasıl yas tutacaklarını öğretmenin bir yolu, onları 2.Korintliler 7:9-11 ve 51.Mezmur gibi bölümlere birlikte bakmamızdır.

İman

Tanrı’nın Kutsal olduğunu doğru bir şekilde gördüğümüzde, O’nun en görkemli olduğuna inanacağız. Yine Yeşaya 6:3‘te Tanrı’nın kutsal olması temelinde tüm yeryüzünün O’nun yüceliğiyle dolduğu belirtilir. John Piper, “Tanrı’nın yüceliği, kutsallığının güzelliğinin gösterişidir” demektedir. Mesih’e güvendiğimizde ve Tanrı’yı Kutsal olarak gördüğümüzde, Tanrı’yı en çekici, arzu edilir ve güzel bulacağız.

Mısır’dan Çıkış 34:6-7‘de Tanrı ilk kez niteliklerini sıralar: merhametli, lütufkâr, sabırlı, sadık, bağışlayıcı ve adil olduğunu söyler. Tanrı’nın niteliklerini defalarca göstermiş olmasına rağmen, bu liste Musa’nın Tanrı’yı ilk kez gerçekten tanıyormuş gibi görünmesini sağlar. İnsanlık bu niteliklere bir dereceye kadar benzeyebilir, ancak sadece Tanrı her yönüyle mükemmeldir ve bu da O’nun ne kadar kutsal olduğuna tanıklık eder.

Vaazlarımız onların hem kafalarına hem de yüreklerine hitap etmelidir. Çünkü Tanrı’yı görkemli olarak sunmadığımızda, öğrenciler sürekli olarak putlarına gidecek ve onları görkemli olarak göreceklerdir. Ama bunu nasıl yapacağız?

Tanrı’nın kutsallığını vaaz ederek, Eski Antlaşma’da ve nihayetinde İsa Mesih’in kişiliğinde ve işinde açıklanan niteliklerine işaret ederek. Öğrencilerimizin Tanrı’yı sadece O’nun öyküsünde olduğu gibi görmelerine değil, aynı zamanda O’nun öyküsünü kendi öyküleriyle ilişkilendirmelerine yardımcı olmamız önemlidir. Onlardan Tanrı’nın kendilerine karşı nasıl merhametli, lütufkâr, sabırlı, sadık, bağışlayıcı ve adil olduğunu derinlemesine düşünmelerini isteyin ki Tanrı’yı tapınmayı hak eden en yüce varlık olarak görebilsinler.

Büyüme

Kutsal Yazılar’da Tanrı’nın halkının kutsallıkta büyümesi için birkaç önde buyruk vardır (Levililer 19:2; 20:7, 26; 21:8; Mısır’dan Çıkış 19:6; 1.Petrus 1:16; ve 1.Selanikliler 4:7). Emrin gerçeği basittir: Tanrı Kutsaldır ve lütfuyla bizi kendi amacı için ayırmıştır. Peki bu amaç nedir? İsa Mesih’e benzemektir (Romalılar 8:29 ve 2.Korintliler 3:18). Bu Mesih’e benzeme işi Üçlü Birlik Tanrı’nın ve iman yoluyla imanlıların işidir (Filipililer 2:12-13). Baba, imanlıları Tanrı Oğlu’na olan imanları nedeniyle içlerinde yaşayan Kutsal Ruh aracılığıyla kutsal kılmaktadır (Yuhanna 17:17).

Ancak, bu Mesih’e benzerlik (kutsal kılınma) neye benzemektedir? İman ve tövbe sayesinde bir imanlı Tanrı’nın karakterinde büyür ve önceliklerini benimser. Bu, kutsal kılınma doktrini (ve sürecidir).

Öğrencilerimizin yaşamlarında tanrısayar karakter gelişimini (yani Ruh’un meyvesini) görmeyi amaçlamalıyız. Bu, bireyin övülmesine yol açtığı için davranış değişikliği ya da ahlakın uğruna değil, Tanrı’nın övülmesi ve dünyanın yaşamları aracılığıyla O’nu en görkemli olarak görmesi içindir.

Öğrenciler Tanrı’nın kutsallığı ve yüceliğine dair vizyon geliştirdikçe, Tanrı’nın halkına ve misyonuna adanmışlığı besleyen kutsal bir hayal gücü de geliştireceklerdir. Öğrencilerinizin kendilerini kutsal Tanrı’ya adadıklarını mı görüyorsunuz, yoksa dünyanın (video oyunları, spor, drama kulüpleri, sosyal medya, vb) büyüsüne mi kapılıyorlar? Tanrı’nın kutsallığı büyüleyicidir ve dönüştürücüdür.

Tanrı’nın kutsallığı öğrencilerimizin yaşamlarında öylesine görkemli muhteşem olsun ki, günahlarından dolayı kederlensinler, Tanrı’nın her sıfatının kutsallığının bir uzantısı olduğuna inansınlar ve Mesih’e iman yoluyla kutsallıkta büyüsünler.

https://www.youthpastortheologian.com/blog/the-holiness-of-god-is-good-news-for-teenagers   1/6/2024’de erişilmiştir. İzinle kullanılıyor

Bizi takip edin: