Steven Waterhouse*
Bir çocuğun okumayı sökmeden önce ebeveynlerinin Tanrı’nın niteliklerini örneklemesi Tanrı’nın planıdır. İmanlı ebeveynlere sahip bir çocuk, ruhsal farkındalığı ve okuma yeteneği arttıkça Kutsal Kitap’ta açıklanan Tanrı’yla ilişki kurabilir, O’na karşılık verebilir. Hayatın en önemli gerçeği (çocuk yetiştirme ve evlilik dahil) Tanrı’yı taklit ve takdir etmedir.
Ebeveynler ebeveynlikle ilgili her ayrıntıda anlaşamayabilirler. Ama temel gerçekler üzerinde hakiki bir birlik varsa, ebeveynliğin temeli güçlü olur. Her iki ebeveynin de şu konular hakkında ‘fikir birliği’nde olması gerekir: çocuklar kıymetlidir; çocukların günahlı doğası vardır; evdeki nihai yetki çocukların değil ebeveynlerindir ve son olarak, çocuk yetiştirme ve çocukları yetiştirmeyle ilgili standartlar Tanrı’nın sözünde verilen nihai bilgeliktedir.
Ebeveynler Tanrı’nın aile ile ilgili bildirdiği talimatlara itaat etmezlerse, sonucundan korkmalılar.
Ebeveynlerin evde bütün zamanını, dikkatini ve otoritesini çocuklarına vermesi başarısızlığın ta kendisidir. Sevginin bir parçası güvenli sınırlar koymaktır (İbr. 12:5-11; Va. 3:19). Çocuğunu sevmenin bir parçası, ona ebeveynlerine saygı gösterip itaat etmeyi öğretmektir. Böylece Tanrı’nın yetkisine saygı gösterip itaat etmeyi öğrenmiş olur (tabii ebeveynlerin Tanrı’nın standartlarını uyguladığı varsayımıyla).
Kutsal Kitap çocukların refahı için otoriteyi ebeveynlere verir. Çocuklarını seven ebeveynler onları terslemekten, onların taleplerinden çok Tanrı’nın standartlarını onurlandırıp öncelik vermekten korkmaz. Sevgi dolu şekilde onları yönlendirmeden onlara erkenden özerklik tanımak zalim bir karardır; aslında bu yüzden çocuklar ebeveynlerine karşı çıkar. Çocuklardan itaat talep etmek çocuk ile ebeveyn arasındaki sevgi bağını güçlendirir.
Anne babalar Tanrı’nın niteliklerini taklit etmelidirler. Ebeveyn çocuğunun hem kıymetli ve koşulsuz sevgiye layık olduğuna hem de günahkar ve Tanrı’nın otoritesine saygı göstermeyi öğrenmesi gerektiğine inanır. Şu ana kadar Tanrı’nın Kutsal Kitap’taki çocuk yetiştirme öğretişlerine itaat etmediyse günahını itiraf edip itaat etmeye başlamalıdır. Eğer bu öğretişleri her zaman yerine getirdilerse ve yetişkin olan çocukları Tanrı’dan ayrılırsa sahte bir suçluluk hissetmemelidirler. Çocuklar büyüdüklerinde kararlarından kendileri sorumludur (Yas. 6:4-5).
Genler, ailede eğitim ve kültür tabii ki bizi etkiler. Ama insanın gelişiminin en önemli faktörlerinden biri kişisel kararlardır. Bundan dolayı ebeveynlerin ‘çocukları Rab’bin terbiye ve öğüdüyle büyütmesi’ gerekir (Ef. 6:4); çocukların ise böyle ebeveynlerine saygı gösterme sorumluluğu vardır (ebeveynler eksiksiz değilse bile). Çocuklar saygı göstermezlerse ebeveynler acı hissedebilir belki ama suçlu hissetmemelidirler. Ayrıca itaatsiz çocuklarının kendilerine gelip aileye dönmesini umabilirler (Luk. 15:17).
Gelecekte ne olursa olsun, ebeveynler Tanrı’nın çocuk yetiştirme bilgeliğine uygun davranmaktan daha iyi bir yol bulamazlar. Ebeveynlerin itaati ortaya çok iyi bir sonuç çıkmasının ihtimalini güçlendirir. Güçlü bir Hristiyan ailede yetiştirilmek çocuklara hatırlayabilecekleri gerçekleri sağlar ve birkaç çocuk hiç isyan etmeden bu gerçekleri izlemeyi seçebilir. Çünkü ebeveynlerinin sergilediği örnekleri ve öğretişleri doğrudan kendileri yapmayı tercih edeceklerdir; dolayısıyla ebeveynlerinin inancını seçeceklerdir. Daha yüksek bir otoriteden kaynaklandığının farkında olarak ebeveynlerinin ahlakını ve öğretişlerini onurlandıracaklardır. Çocuklar ilkin anne babaya saygı gösterir ama bu gitgide ebeveynlikle ilgili en önemli buyrukları veren Tanrı’yı onurlandırmaya dönüşür.
*Steven Waterhouse’un Bible Counsel for Raising Children (Westcliff Press, 2012) kitapçığından alıntılanmıştır. İzinle kullanılmıştır.