26 Şubat 2018, Eric Geiger
Ben sadece 10 yıldır babayım ve hala öğreneceğim çok şey var ama öğrendiklerimden biri şudur: ‘Kaliteli zaman geçirmek uzun zaman geçirmekten daha iyi’ fikri doğru değil. Bazıları (benim gibi) yoğun ebeveynlerin çocuklarıyla az zaman geçirmekten ötürü suçluluk hissetmemeleri için bu klişeyi öne sürüyorlar, ‘fark yaratan unsurun zamanın iyi olması’ diye vurgu yapıyorlar. Bu doğru değil. Geçtiğimiz günlerde en büyük kızımla 4 günlük baba kız seyahatine çıktık. Son 6 yıldır yapıyoruz bunu. Bu kez Güney Kaliforniya’da bir konuşma yaptığımdan ötürü yolculuğumuzu birkaç gün uzatmaya karar verdik. Birlikte geçirdiğimiz bu zaman, birlikte uzun zaman geçirmenin önemini hatırlattı bana. İşte, bu yukarıdaki deyimin yanlış olduğunu gösteren 3 kanıt:
1) Uzun zaman ayırmak, neye değer verdiğini gösterir.
Şöyle düşünün: İşten döndüğümde eşim Kaye’ye ya da kızlarıma gururlu bir şekilde ‘Kaliteli zaman geçirmek için 30 dakikamız var!’ desem ne olur? Kalan saatlerde başkalarına kendimi tamamen vermişken, kendilerini sevilmiş, değer verilmiş hissederler mi? Tabii ki hayır! Böyle düşünmek bile ahmaklıktır. Zamanımıza yatırım yöntemimiz, neye değer verdiğimizi gösterir.
Aynısı liderler için de geçerli. Önderlik ettiğiniz insanlara zaman ayırmazsanız, değer verildiklerini, takdir edildiklerini hissetmezler.
2) Uzun zaman geçirmek güven ve açıklık yaratır.
Eden’i Disneyland Kaliforniya Macerası’na götürdüm ve oraya vardığımızda hızlı geçiş kartlarının tükendiğini öğrendik, yani iki saat bekleyecektik girmek için. İKİ SAAT! Kuyrukta beklerken oyunlar oynadık ve bu oyunlar çeşitli sohbetlere yol açtı. ‘Uzun zaman geçirmek’ güven ve açıklık yaratır ve bunları hızlı servisle elde edemezsin.
Liderlikte de aynı şey geçerli tabii. İyi ve zor zamanlarda birlikte çabalayan takımlar, kutsal ve özel bir güven seviyesine ulaşırlar.
3) Uzun zaman kaliteli zaman üretir.
Geçen hafta Eden’le en iyi ‘kaliteli zaman’larımızdan birini, Hollywood’un iyi bilinen bir hamburger lokantasında geçirdik (Eden hamburger sever). Yemekten önce Hollywood Bulvarı’nı biraz gezdik, kaldırımdaki yıldızlara baktık, hani Hollywood yıldızlarının isimlerinin kazıldığı yıldızlar. Her ismi tanımıyordum, Eden da sadece bir ikisini biliyordu. Yemek yerken hayat boyu peşinden koştuğumuz bazı şeylerin aslında hiç fark yaratmadığından söz ettik. Vaiz 1’den bahsettik ve C. T. Studd’ın ünlü şiirinin sözlerini hatırladık: ‘Tek bir hayat, çok geçmeden biter, sadece Mesih için yapılan işler kalacak.’ Yolculuğumuzun en önemli sohbetiydi ve önemli sohbetler buyrukla olmaz. Bunlar ‘uzun zaman’ geçirirken ortaya çıkar. Kızlarımla geçirdiğim bu anları özlerim ve bunlar da en çok uzun zaman ayırınca olur.
Başkalarına önderlik ederken de aynı şey geçerli. En iyi vizyonlar ve en önemli kararlar, ‘uzun zaman’ geçirmenin ürettiği kültürden doğal gelişim sağlandığında kendini gösteriyor.
https://ericgeiger.com/2018/02/3-reasons-why-quality-time-over-quantity-time-is-not-true-for-parents-and-leaders/ 3.3.2018 erişilmiştir. İzinle kullanılmıştır.