Ebeveynlik zor bir iştir. İster bebeklik dönemleri olsun ister ergenlik dönemleri olsun, çocukların her yaş döneminde ebeveynler için farklı zorluklar vardır. Bilinçli ebeveynler, çocuklarının Rabbe itaat etmesini, sevmesini ve izlemesini öğreterek çocuklarını, uzayıp giden bir liste ile yetiştirmeye çalışırlar. Bunlarla birlikte ebeveynler için “başarısızlık duygusu” daha da artıyor. Bu zorlukların içerisinde sadece ayakta kalmaya odaklanmak bize her zaman kolay gelir. Ya “sıkı itaatkarlık” ya da ” vurdumduymazlık” odak noktamız olur. Biliyorum, çünkü bunların her ikisini de ben yaptım.
Geçmişe baktığımda, keşke biri bana bunu söyleseydi diye düşünüyorum:
“Sevince odaklan”
Neden?
Çünkü Tanrı sevinçli bir ebeveyni sever.
2.Korintliler 9:7’de Pavlus, cömertçe bağış vermeyi teşvik eder. Hemen ardından şu ilkeyi dile getirir -” Çünkü Tanrı sevinçle vereni sever.” Bu ilkede dikkatimi çeken ilk kişi John Piper’dır. Ve o, bunu pastörlük hizmetinde uyguladı. O dönemde bilmeden ‘görevi yerine getiren pastörlük’ görüşüm, beni ağır çalışmaya itti. ‘The Supremacy of God’ kitabında Piper, bu genel ilkeyi liderliğe uyguladı.
Bir gün zihnimde bir ışık yandı ve farklı bir insan oldum. Sevinçli bir pastör olmam gerekiyordu. Bu Tanrı’yı daha çok onurlandırırdı. Ve bu değişim yavaş yavaş kiliseyi kutsardı.
Bu pastörlük için ne kadar doğruysa ebeveynlik için de o kadar doğrudur. Sert yaklaşım, görev odaklı itaatkârlık Tanrı’yı onurlandırmaz. Hayal kırıklığına uğrayan, çok şey için kaygılanan ve telaşlı olan Marta gibi davranırsak, sonucunda Üçlü Birlik olan Tanrı’yı doğru olarak yansıtamayız. Bu şekilde sadece etrafımızdaki kişileri mutsuz ederiz. Tanrı sevinçle vereni sever. “Sevincimizi korumak için, Sevinçle vermemiz gerekiyor.” Hem pastör olarak hem de ebeveyn olarak.
Kilise Tarihi
Bu temayı hem kilise tarihinde hem de Kutsal Kitap’ta görürüz. Jonathan Edwards’ ın ilk vaazı Hristiyan Mutluluk olarak adlandırıldı. Bu vaazın teması Hristiyanlar mutlu olmalı, çünkü Tanrı iyilik için etkindir ve en iyi şeyler bunu öğrendikten sonra gelecektir” idi.
George Mueller, işte bu pratik uygulamayı keşfetti. “Daha önceden bariz bir şekilde, her gün dikkat ettiğim en büyük ve en öncelikli iş budur; canımın Tanrı’da mutlu olması. İlk ilgilenmem gereken şey Tanrı’ya nasıl hizmet etmem gerektiği ya da Tanrı’yı nasıl yüceltmem gerektiği değil, canımın nasıl Tanrı’da mutlu hale geldiği, iç varlığımı nasıl beslemem gerektiğidir.”
Kutsal Yazılar
Bu pratik uygulamayı keşfeden imanlılar, Kutsal Yazıların her bölümünde bulduğumuz talimatları fark ediyorlardı.
Sevinç, Tanrı’nın kendisiyle olan ilişkisinin bir özelliğidir. Baba-Oğul-Kutsal Ruh arasında sevinç vardır. (Matta 3:17, 17:5) Mezmurcu şöyle yazar : “Bol sevinç vardır senin huzurunda, sağ elinden mutluluk eksilmez.”( Mezmurlar 16:11)
Sevinç dolu sevgi, çocuklarımıza Baba’yı gösterir. Sevinç, Tanrı’nın halkıyla ilişkisindeki bir özelliktir. Sefanya şöyle yazar: “Alabildiğine sevinecek senin için.” (Sef. 3:17)
Sevinç, Ruhun denetimi altındaki hayatın ürünüdür. Galatyalılar 5:22’ye göre Ruh’un hayatımızdaki ürünlerinden birisinin de sevinç olduğunu söyler. Kutsal Ruh, Üçlü Birliğin sevincini hayatımıza getirir.
RAB’bin sevinci gücümüzdür. Süleyman’a göre ertelenen umut, hayal kırıklığı uğratır (Özd.13:12). Sıkıntıyla karşılaşınca güce ihtiyacımız olur. Ama biliyoruz ki Nehemya bize “Rab’bin verdiği sevinç sizi güçlü kılar” der (Neh. 8:10). Bunu sadece görev olarak düşünmek, ruhumuzu uzun vadede destekleyemez. RAB’bin sevinci, önümüze çıkan zorluklarda bizi güçlendirir.
Çocuklarımızın büyümesi ve sevinci için çalışıyoruz. Günah, anlık zevk verir ama kaçınılmaz olarak acıya yol açar. Öğretmemizin, düzeltmemizin ve terbiye edişimizin amacı insanların gözüne girmek olamamalı. Onların büyümesi ve sevinci için yapmamız gerekmektedir (Flp. 1:25).
Sıkıntılı anlarda bile sevinmemiz gerektiği buyrulur. Yakup 1:2’ye göre çeşitli sıkıntılarla karşılaştığımızda sevinmemiz gerektiği söylenir. Bu sıkıntıların içerisinde aile ve ebeveynlik sıkıntıları da vardır. Bu sıkıntılar, bizi olgunlaştıran baskılardır.
Sevinç dolu ebeveynler, Hristiyanlığı çekici kılar. Gün geçtikçe gençler için, Mesih’te yaşamayı çekici kılan şeyin ‘sevinç’ olduğuna dair bir kanaatim var. Rab’de sevinmenin, Hristiyan için bir görev olduğunu görmüyor musun? Yoksa Hristiyanlığı limon suyu içmek gibi düşünen ekşi bir aziz misiniz?
Sonuç
Tanrı, neşeli bir ebeveyni ve neşeli bir aileyi sever. Yani ‘sevinç’ bizim elimizdedir. Tanrı’da mutlu olma bizim kutsal görevimizdir. Bunu sırf görev gibi görmek, yani Tanrı’dan ve çocuklardan zevk almadan şu anki görevden başka göreve geçme zihniyetimiz maalesef Tanrı’yı yansıtmaz.
Tanrısal bir aile (çoğu zaman) mutlu bir ailedir. Eğer dünya, içimizdeki bu sevinci görürse, bizi daha dikkatlice gözlemlerler. Özellikle çocuklar daha çok dikkat edecektir.
https://www.theapollosproject.com/the-power-of-a-joyful-parent/