Ebeveynler olarak çocuklarımızın alışkanlıklarını biçimlendirmek için ne yapabiliriz?

Onların elektronik cihazlarda zaman geçirme konusunda hikmetli kararlar vermelerine yardım etmek için ne yapabiliriz?

Onları yasaklayalım mı?  Sınırlar mı koyalım?  En iyi yol nedir?

Aile olarak, bizim için iyi olan bir sistem kurduk. Bu sistemin en iyi ve tek yol olmadığını biliyorum. Bunun için bazı Hıristiyan liderler ve düşünürlerin yaklaşımlarını paylaşmalarını istedim. Aşağıda düşünülmesi gereken bazı ilkeler var.

1. Cihazları yasaklamaktansa çocuklarınıza nasıl daha çok özdenetim sahibi olabileceklerini öğretin.

Her ailenin varsayımı aynı:  video oyunları, iPhone uygulamaları ve başka eğlence türlerinin kabul edilebilir yanları vardır. Biz de televizyon izlemek ve radyo dinlemek gibi ölçülü bir şekilde eğleniyor ve boş zamanı kullanıyoruz.

Bir yazar arkadaşım Trillia Newbell bize ailesinin görüşünü anlattı:

“Cihazlar eğer denetlenirse, açık talimatlar ve sınırları varsa, iyidir.’

Başka bir deyişle, yasaklama yoluyla özdenetimi gösterme fırsatını ortadan kaldırmaktansa çocukların kendi zamanlarını hikmetli bir şekilde düzenlemelerine yardım etmek daha iyidir. Cihazları bir çocuk bakıcısı olarak kullanmayın.Facts and Trends isimli bir internet sitesinin editörü olan Aaron Earls’e göre, video oyunlarının aile zamanı için kullanılması değerli olabilir. Örneğin bir Cuma gecesi bütün aile bir ‘oyun gecesi’ düzenler ve hep birlikte oynarlar. Eğer elektronik cihazlar uygun bir şekilde kullanılırlarsa, herkesin kendi odasına çekilmesine ve ekranlarına gömülmelerine engel olur tersine aileyi bir araya getirebilir.

2. Asla ve asla çocukların elektronik cihazlarla tek başlarına online olmalarına izin vermeyin. 

Kevin DeYoung, University Reformed Kilisesi pastörü ve 6 çocuk babası, çocukların yaptığı her şeyi bilmek çok zordur. Ama bir aile kuralından kesinlikle taviz verilmez:

“Yatak odasında televizyon, telefon veya tablet yoktur. Ekranlar özel olarak değil, herkesin görebildiği şekilde çevrilir ve o şekilde kullanılır.”

Bizim evimizde çocuklarımız eski, artık kullanılmayan iPhoneları kullanabilirler. Yine de sınırlar koyarız. Çocuklar telefonu açabilir, internete girebilir, bir şey satın alabilirler. Telefonlardaki ve tabletlerdeki sınırlamaları kullanın.

3. Saati kullan. 

Çocuklarımız Wii kullanıyorlarsa, mutfaktaki saati kurmaları gerekmektedir. Eski iPhoneları oynarlarsa, ‘Oyunu Durdur’ uygulamasını açarız; böylece zaman dolunca oyun kendiliğinden kapanır ve telefon kilitlenir. Haftada 30 dakika, hafta sonunda 1 saat oynayabilirler.

Dan Darling, ERLC’de çalışan bir yazarın ise şöyle bir kuralı var: çocuklar her gün bir saat cihazları kullanabilirler, bayramlarda ve başka özel günlerde ise biraz daha serbest olurlar.

Trillia Newbell’in ailesine saati kurmak harika bir yardım sağladı:

“Çocuklarım tam olarak ne beklediklerini iyi bilirler, artık kafa karışıklığı yaşamazlar. Ayrıca özleyebilecekleri bir şey verir. Artık daha öncekine göre sınırlandırılmış zamanları daha iyi geçiyor. Artık oyuna daha iyi odaklanıyorlar çünkü belli bir zaman geçince artık o günlük internet zamanlarının bittiğini ve kapanacağını anlarlar.”

4. Okumalarını teşvik etmek için elektronik cihazları kullanın.

Bir iki yıl önce, en sevdiğim yazarlardan biri olan,  N. D. Wilson’a, ebeveynlerin çocuklarına okuma sevgisini aşılamak için ne yapabileceklerini sordum. Kendisi ve eşi çocuklarına ne kadar uyanık kalmak istiyorlarsa o kadar kitap okumaları gerektiğini söylüyorlar. İstedikleri kadar uyanık kalabileceklerini tek şartın tabi ki okumak olduğunu da ekledi. Biz bunu birkaç kez denedik ama çocuklarımız erkenden yatmayı severler.

Ama aldığımız bir karar bize yardımcı oldu. Şöyle bir karar, ‘zaman için okumak’ dediğimiz şey. Çocuklarımız cihazlarla 30 dakika limitinden daha fazla zaman geçirmek istiyorlarsa, tek yapmaları gereken istedikleri ek süre kadar kitap okumak. Yani 30 dakika daha oynamak isterlerse sorun yok, harika. Ama ilk önce 30 dakika okumaları gerekiyor.

Çocuklarımız bunu çok severler. Hem sevdikleri kitapları okuyorlar, hem de cihazlarla geçirdikleri zamanın bir hak değil, bir ayrıcalık olduğunu anlarlar.

Aaron Earls’in ailesi de benzer bir şey yapıyor. Her 30 dakikalık okuma dilimi için, elektronik cihazlarla daha çok oynamak için ek zaman kazanabilirler. Böylece oğulları Narnia ve Yüzüklerin Efendisi serilerini okumuşlar.

Sonuç

Çocuklarımın Nintendo, iPhone ve Minecraft’ın yaratıcı dünyalarından keyif almalarını isterim.  Ancak dışarıda oynamalarını, kitap okumaktan zevk almalarını, dengeli yaşamalarını da isterim. Çocukluk yıllarımda ebeveynlerimin Nintendo’ya giriş yapmamı engelledikleri için memnumun, işte bunun için çocuklarımın saatlerce cihazlarla oynamaları için serbest bırakma düşüncesini hayal edemem.

Ebeveynleri en çok zorlayan konu evde uyguladığımız ilkeler konusunda tutarlı olmaktır. Çocukların niçin limitler koyduğunuzu anladıklarına emin olun. Bazı oyun ve dizilerin niçin uygun olmadıklarını anlatın.

Dan Darling’in dediği gibi;

“Yuvadan çıktıklarında kendilerine yardım edecek bir sezgi duyusunu çocuklarınıza yerleştirmeye çalışın.”

Çok doğru. Hem sezgi hem de özdenetim, yani boş zamanı iyi kullan, ama boş zaman senin tüm zamanını kullanmasın!

blogs.thegospelcoalition.org/trevinwax/2016/01/12/4-principles-for-parenting-in-a-tech-saturated-world/   22/1/2016 İzin ile yayınlanmıştır.

 

Bizi takip edin: