Nicholas McDonald

Yedi yıldır ergenlere hizmette görev alıyorum, yüzlerce gence ve ebeveyne hizmet ettim. İyi, kötü, kurtuluşla ilgili, eğlenceli, hüzünlü; bir sürü hikayem var. Ebeveynlerin tüm tepkilerini değerlendirdiğimde tek özet söz aklıma geliyor: ‘Şok oldum.’

“BENİM çocuğum porno mu seyrediyormuş? YOK CANIM!”

“Kızım başkasına ASLA böyle bir şey yapmaz. O bir tanedir!”

“Oğlum mu uyuşturucu kullanıyor? Sanmam…”

Onlara porno sayfasını gösteririm. Kızın yaptığını kanıtlayan delili sunarım. Esrar poşetini ortaya çıkarırım. Ardından ebeveynlerin dünyalarının gözleri önünde nasıl eridiğine tanık olurum. ‘Benim …………….. böyle bir şey yapabileceği hiç aklıma gelmezdi.”

Ben de şok olurum; ebeveynler akılsız, öğrenciler günahkar oldukları için değil. Benim şok olmamın nedeni ebeveynlerin şok olması! ‘Bunu nasıl fark edemediniz? Hiç mi anlaşılmıyordu? Daha kaç ipucu gerekiyordu? İnsanların kaşlarını kaldırdığını veya ifadelerini değiştirdiğini kaç kere görmeniz gerekiyordu? Kaç kere daha bariz yalanlarını dinlemeliydiniz?’’

Bu herkes için hayal kırıklığı yaratan kırıcı bir deneyimdir.

Ama öyle olması gerekmez.

Fark Yaratan En Büyük Unsur

Yıllar içinde, öğrencilerin ebeveynlerine karşı dürüst ve açık olduğunu görme bereketine de sahip oldum. Facebook, Instagram ve Snapchat’in çok sayıda çekici kimlik yaratma ayartısının çekimine karşın bu öğrenciler hakiki. Kusurlarını itiraf ediyorlar, böylece ailelerine ve Tanrı’ya daha da yaklaşıyorlar.

Fark nedir? 

En önemli fark şudur: ‘Hakiki’ öğrenciler güven veren evlerin çocuklarıdır. En basit anlatımla, bu güven veren evler hataların hoş görüldüğü evlerdir. Hatta hata yapılması beklenir ve kabullenilir. Ebeveynler çocuklarının günahlarını ‘düzeltmek’ veya bunlara göz yummak değil, onları mükemmel olmayan halleriyle sevme yönünde kararlılık gösterirler. İşte çocuklarımızın ‘hakiki’ kalmalarını sağlayacak ilk yol budur.

Siz güven veren bir ebeveyn misiniz?

Bu soruları yanıtlayarak bunu öğrenebilirsiniz:

1. Çocuğunuzun hata yapmasını bekliyor musunuz? Kutsal Kitap’ta bize çocuklarımızın doğuştan günahkar olduğu anlatılır (Mez. 51:5). Çocuklarımızın hatalarına karşı hissiz kalmak çocuklarımızın zararınadır. Ebeveynlerinin iyi niyetli beklentilerini hayal kırıklığına uğratmaktan korkan öğrenciler için ev hoş bir yer olabilir ama güven verici olamaz. Öyleyse:

İnsanlar çocuğunuzu eleştirdiğinde, savunucu mu olursunuz, yoksa söylenenleri (dikkatlice) kabul eder misiniz?

Kendinizi çocuklarınızın davranışlarına sürekli bahane üretirken mi buluyorsunuz? Çocuklarınızın (örneğin ödevlerindeki) hatalarını “ört bas” ediyor musunuz veya hata yapacağı durumlardan onu esirgiyor musunuz?

Yoksa, öğrencinizi hatalarını paylaşmaya teşvik ediyor musunuz ve bunu birlikte ele almaya yardım ediyor musunuz?

2. Çocuğunuzun hatalarına karşı lütufkar mısınız? Yeni kitabım Faker içinde günahla başa çıkmanın iki yolundan bahsettim: ‘düzeltmek’ ve ‘unutmak.’ Ebeveynler olarak çocuklarımızın günahlarını çoğunlukla duygusal baskıyla ‘düzeltmeye’ ayartılırız. Ama bu sadece yüzeysel bir çözümdür. Çocuklarımızın hatalarına vermemiz gereken karşılık Kutsal Kitap’ın müjdesinde bulunur: Lütuf. Öyleyse:

Çocuklarınız hata yaptıklarında patlar mısınız, yoksa tek kelime bile etmez misiniz? (İkisi de yanlış!)

Çocuklarınız hata yaptığında kendinizi acındırır mısınız? (Ben senin için neler yaptım, sen …)

Yoksa, çocuğunuz tam hata yapmışken  abartılı denecek kadar lütuf kelebeği dozunda sevgi gösteiyor musunuz?

3. Siz de hata yapan çocuklarınıza karşı ‘hakiki’ misiniz? Bizler Tanrı tarafından çocuğumuza profesyonel Ferisi ebeveynler olmak üzere görevlendirilmedik. Çocuklarımızın önünde mükemmelmişiz gibi davranmamız iyi değil; ya boy ölçüşemeyeceklerini düşünerek cesaretleri kırılır ya da gerçeği anlar ve kandırıldığını hisseder. Öyleyse:

İsa’nın sizi nasıl büyüttüğünü ve geliştirdiğini çocuğunuzla sık sık paylaşır mısınız?

Çocuklarınızdan af diliyor musunuz?

Kendinizi Tanrı’ya dayadığınızı göstermek üzere çocuklarınızla ve onlar için dua ediyor musunuz?

Hata yapılabileceğini bilen, lütufla karşılık veren ve tövbe konusunda örnek olan ebeveynler, ‘güven veren’ ebeveynlerdir. Ancak süper kahraman değildirler. Sadece hayatlarında müjdeyi benimsemişlerdir; Kendilerinin günahkar olduklarının ve İsa’nın onlar için güven veren yer olduğunun farkındadırlar. İsa bizden hata yapmayan ebeveynler olmamızı beklemez; bizi hatalarımızla sever. Aklanmamız çocuklarımızın başarısına değil, İsa’nın başarısına bağlıdır ve bunu kendisi zaten başardı çarmıhta. Bu gerçeğe sarılırsak çocuklarımız için bir korunak oluruz. Hata yaptıklarında ‘hakiki’ olmalarına izin verirsek, Tanrı’nın ellerinde birer lütuf aracı oluruz.

http://www.challies.com/sponsored/raising-real-kids-not-fakers    28/7/2015 ulaşılmıştır.   İzinle kullanılmıştır

Bizi takip edin: