Merhaba çocuklar!

Geçen hafta “itaat” hakkında paylaşmıştık! İtaatimizin ‘özenli’ yani dikkatli, bilinçli olması gerektiği üzerinde durduk. Ve bunun bazen ne kadar zor, bazen de gülünç olabileceğini gördük. Bu hafta da itaatsizliğimizin ne kadar önemli olduğuna bir bakalım. Yine Yeşu’dan bir örnek vereceğiz.

Kutsal Kitap’ta, Yeşu 7.bölümde Ay kenti olayı vardır. Hatırlarsanız Ay kenti küçük bir kentti, onu yenmek için o kadar büyük güç gerekmiyordu ama yine de İsrail bozguna uğradı. Yeşu bu durumuTanrı’ya danışınca bir şey öğrendi: Akan adlı biri Eriha kenti yıkıldıktan sonra oradan bazı şeyleri çalmış:

Yeşu 7: 20,21 : “Akan, ‘Doğru’ diye karşılık verdi, ‹‹İsrailin Tanrısı RAB’be karşı günah işledim. Yaptığım şu: Ganimetin içinde Şinar işi güzel bir kaftan, iki yüz şekel gümüş, elli şekel ağırlığında bir külçe altın görünce dayanamayıp aldım. En altta gümüş olmak üzere, tümünü çadırımın ortasında toprağa gömdüm.”
Özenli itaat güzel bir şey ama bakın, tek istisna bile çok kötü sonuçlar doğurabiliyor.

Yeşu 7:25 “Yeşu Akana, ‹‹Bizi neden bu felakete sürükledin?›› dedi, ‹‹RAB de bugün seni felakete sürükleyecek.›› dedi ve sonucunda Akan feci şekilde cezalandırıldı.

Günah sadece günahı işleyen kişiyi etkilemiyor, kilisemizi, kardeşlerimizi de etkiliyor, Tanrı’nın adını lekeliyor.Bu yüzden dikkatli ve bilinçli itaat çok önemlidir. Diyelim ki biz Akan gibi günah işledik, ne yapmalıyız? Lütufkar bir Tanrımız var, adil ve merhametli, ayrıca savunucumuz İsa Mesih de var!

1.Yuhanna 1:9 “Ama günahlarımızı itiraf edersek, güvenilir ve adil olan Tanrı günahlarımızı bağışlayıp bizi her kötülükten arındıracaktır…”

1.Yuhanna 2:1 “Yavrularım, bunları size günah işlemeyesiniz diye yazıyorum. Ama içimizden biri günah işlerse, adil olan İsa Mesih bizi Babanın önünde savunur.”

Hamdolsun!

Bizi takip edin: