Evet, Noel yani Doğuş bayramı geride kaldı. Bunun ne anlama geldiğini biliyoruz. Bunalımlar yolda. Gelenekleri tekrarladık, işe ara verdik, ilahilerin, partilerin, hediyelerin tadını çıkararak ve (umarım çoğu durumda) aileniz ve arkadaşlarınızla harika vakit geçirerek geçen bir aydan sonra, her şey sona ermek üzere. Kısa bir molamız daha var, bir kutlamamız daha var, elle yenen yiyeceklerin tadını çıkarmak ve yeni yıla kalan dakikaları geri saymak için bir buluşmamız daha var, sonra uzun ve soğuk bir kış dönemi geliyor – yeni ve uzun bir yılın başlangıcı.

Bayram bunalımı ailemizi yıpratabilir. Çocuklar şeker yüklemesiyle çöküyorlar. Belki de gerçek tatmini getireceğinden emin oldukları hediyeler aslında bunlar değildir. Ya da belki sadece huysuzdurlar (Ebeveynler de huysuz olabilir). Artık işe dönmenin zamanı gelmiştir, bekleyecek bir şey kalmadı (tabii ki vergi sezonu dışında). Evet, bayram sonrası, tatil sonrası hüznü gerçek bir şey.

Babalar olarak bu kasvetli günlerde ailelerimizi sevinç ve beklentilere yönlendirmek için altın bir fırsata sahibiz. Aslında bu bir fırsattan daha fazlası; bu bir sorumluluktur. Tatiller eğlenceli olabilir ama her gün de eğlenceli olabilir. İşte ailelerimize “Bakın bundan sonra ne yapacağız!” dedirtebilecek beş basit “düşünce”:

  1. Yeni yılın hediyesini aldık!

Bu basit olabilir ama önemlidir. Yeni bir yıl, Tanrı’nın bize verdiği her günün tazeliğini temsil eder. O’nun merhameti, lütfu ve sadakati her yeni günle birlikte yenilenir (Ağıtlar 3:22-24). Her yeni gün O’nun tarafından yaratılmıştır ve bizler için sevinç sebebidir (Mezmur 118:24). Yaşamlarımız ve içlerindeki her şey Tanrı’nın bizlere tadını çıkarmamız için verdiği iyi şeylerdir (Vaiz 2:24-25; Yakup 1:17).

Her gün Tanrı’nın büyüklüğü ve iyiliği hakkında öğrenmenin tadını çıkarıyoruz! Şükran Günü ve Noel, özellikle Tanrı’nın büyük armağanlarına odaklandığımız zamanlardır. Ve bu çok yerinde! Ancak Tanrı’nın bizim adımıza yaptığı büyük işleri odak noktası haline getirmek, takvim devam ettikçe bu nedenleri ortadan kaldırmaz. Musa’nın İsrailli ebeveynlere çocuklarına her gün Tanrı hakkındaki gerçeklerden bahsetmelerini emretmesinin nedenlerinden biri de budur (Yasa’nın Tekrarı 6). Tanrı’nın iyi buyruklarına ve bize yönelik büyük eylemlerine odaklanmak onu daha çok sevmemize yardımcı olur!

Tüm bunlar her gün için geçerli olduğu gibi her yeni yıl için de geçerlidir. Takvim 1 Ocak’ı gösterirken, ailenize bunun Tanrı’nın gerçekliğinde, hepinizi çok seven Biri’nden gelen 365 yeni, neşeli, lütufkâr, faydalı hediyenin sadece ilk günü olduğunu hatırlatın!

  1. Geçen ayın bereketlerini hatırlayabiliriz!

Bayram sonrası hüznünü reddetmek, bayramlara odaklanmaktan tamamen vazgeçmek anlamına gelmiyor! Ailece yaşadığınız tüm nimetlere dönüp bakmanın bu hayal kırıklığına karşı koymak için harika bir yol olduğunu iddia ediyorum. Sevdiklerimizle geçirdiğimiz harika teşvik zamanlarını, neşeli kutlamaları, güzel eğlenceleri ve değerli anları özlemek ya da geri dönmelerini istemek yerine, aileniz bunlar için Tanrı’ya şükretmelidir!

Yasa’nın Tekrarı 8, Tanrı Sözü’nde en sevdiğim bölümlerden biridir. Tanrı halkının hatırlaması için büyük bir teşviktir. Tanrı’nın zaten vermiş olduğu iyi armağanları düşünün. Sizin için yaptıklarına odaklanın. Ailenize, geçen ay boyunca tadını çıkardığınız her şeyin Tanrı’dan gelen armağanlar olduğunu düşünmeleri için önderlik edin; çünkü bunlar Tanrı’nın armağanlarıdır. “Rabbe övgüler sun ey canım, iyiliklerinin hiç birini unutma” (Mezmur 103:2). Çoğu zaman hafife aldığımız Tanrı’nın verdiği korumanın, iyi şeylerin ve dünyadaki sevincin bereketlerini unutmayın. Bayram bereketleri kesinlikle bunun iyi örnekleridir!

  1. Her gün İsa’nın armağanının tadını çıkarabiliriz!

Elbette en büyük bayram bereketi Noel’in varoluş nedeninde saklıdır. “Anlatılamaz armağanı için Tanrı’ya şükürler olsun!” (2. Korintliler 9:15) Bu armağan Mesih’in kendisidir. Ancak Mesih’in armağanı ailemizi Noel zamanından çok daha fazla etkilemelidir. Onun tüm nimetlerinin tüm yıl boyunca tadını çıkarabiliriz.

Bu faydalardan bazıları şunlardır… O’nun aracılığıyla bağışlanma, O’nun mükemmel örneğinin armağanı, Tanrı’nın huzurunda esenlik ve O’na erişim armağanı, Tanrı’nın önünde O’nun doğruluğunun giydirilmesi armağanı, günaha karşı zafer armağanı, O’nu şahsen tanıma armağanı, O’na benzememizi sağlayan Ruhu’nun armağanı, tüm korkuyu ortadan kaldıran sürekli varlığının armağanı ve O’nun aracılığıyla sonsuz güvence armağanı – ve bunlar sadece birkaçı!

Koloseliler 2:6-7 bize İsa’nın armağanının bu dünyada yürüdüğümüz her günün tam anlamıyla merkezi olduğunu söyler. Bu da “şükranla dolup taşmamız” için bir nedendir. Beytlehem’de doğan kişi tüm yıl boyunca bizim sevincimiz ve amacımızdır!

  1. Her gün İsa’nın öyküsünün bir parçası olabiliriz!

Bu da oldukça harika! Noel zamanı çocuklar genellikle Noel öyküsünü düşünür ve keşke orada olsaydım da bu öykünün bir parçası olsaydım derler. Evet, babalar, onlara bu öykünün bir parçası olduklarını hatırlatabilirsiniz! İsa’nın doğumu hala anlatılmakta olan bir öyküyü başlatmıştır. Bu öykü, Tanrı’nın günahkâr insanları kendisiyle tekrar yakın olabilmeleri için sevgiyle kurtarmasının öyküsüdür. Ve biz hala bu öyküyü yaşıyoruz!

Ailelerimiz ile Kutsal Kitap’ı her çalıştığımızda bu öykünün bir parçası olarak yaşıyoruz. Yerel kilisemize her katıldığımızda ve hizmet ettiğimizde bunu yaşarız. Ona her tapındığımızda bunu yaşarız. Kurtulmamış komşularımızla her etkileşimde bulunduğumuzda bunu yaşarız. İsa’nın öyküsünde yaşıyoruz! Ve önümüzde bir aile olarak bilinçli ve kasıtlı şekilde yaşamak için koca bir yıl var.

  1. Biz Diriliş Bayramını dört gözle bekleyebiliriz!

Noel’de kutladığımız şey Diriliş bayramın’da doruk noktasına ulaşır. Mesih ölmek ve yeniden dirilmek için doğmuştur. Beden alması, çarmıh ve boş mezar aracılığıyla zaferine yol açmıştır. 1. Korintliler 15:17-20 bize İsa dirilmemiş olsaydı, umudumuzun ve imanımızın boşa gideceğini ve hala günah içinde mahkum olacağımızı hatırlatır. Bayramdan sonra kendimizi mutsuz hissedebiliriz, ama Pavlus diriliş olmasaydı gerçekten de mutsuz olacağımızı söyler! Acınacak bir durumda olurduk. Ama o dirildi, bu yüzden umudumuz, sevincimiz ve sonsuz yaşamımız tamamen güvence altındadır. Burada mutsuz olmak için bir neden yok!

Öyleyse ailemizi Diriliş Bayrama bakmayı teşvik edebiliriz – İsa’yı kutlayacağımız başka bir bayram fırsatımız var!  Ama ailemizin Diriliş Bayramın temsi ettiği sevinci her gün bulmaları için yönlendirelim.   Yani sadece gelişi konusunda değil, uğrumuza tamamlamış yaptığı hizmetine sevinelim.

Böylece ailelerimizi Diriliş bayramını dört gözle beklemeye teşvik edebiliriz – İsa’yı yeniden kutlayacakları bir bayram fırsatı için! Ama aynı zamanda onları Diriliş bayramının temsil ettiği şeyden her gün sevinç duymaya da yönlendirmeliyiz. Ailemizi sadece İsa’nın gelişi için değil, aynı zamanda gerçekleştirdiği görevin tamamlanması konusunda da sevinmeleri için teşvik etmeliyiz.

Babalar, yapabileceğimiz ve deneyimleyebileceğimiz şeylere bakın, odaklanın ve ilerlemekten sevinç duyun! Ailelerinize bunu hatırlatın ve bayram sonrası hüznünü İsa ile birlikte yürüyeceğiniz yeni bir yılın armağanıyla kovalayın.

https://www.growingfathers.com/leading-your-family-out-of-the-post-holiday-blues/      3/1/2024’de erişilmiştir.    İzinle kullanılıyor

Bizi takip edin: