
Her bir Hristiyan ebeveynin ana hedeflerinden biri nedir?
Çocuğun yüreğini şimdi almak ki Tanrı çocuğun yüreğine sonsuza dek sahip olsun. (Özd 22:6)
Ancak çoğu ebeveyn bunu kaçırıyor: yürek için savaş, akıl savaş alanında kazanılır ya da kaybedilir. Düşmanımız bunu fark eder. Kültürümüz bunu fark eder. Hristiyan ebeveynler de bununda farkında olmalıdır.
Çocuklarımızın değerli yürekleri ve akılları için ciddi bir savaş var ve düşmanımız savaşı körükledi ve kazanmak ister.
Dünya Görüşümüz Fark eder
Endoktrinasyon ciddi bir gerçektir. Ve kültürün çocuklarımız üzerindeki en büyük etkisi, onlara normal olarak sunduğu şeydir. Normal olanı değiştirirseniz, zamanla kabul edileni de değiştirmiş olursunuz.
“Bir toplumdaki en tehlikeli fikirler tartışılanlar değil, varsayılanlardır.” -C.S. Lewis
İşte bu nedenle çocuklarımızda Kutsal Kitap’a dayalı bir dünya görüşü oluşturarak zihin savaşını kazanmak çok gereklidir. Kutsal Kitap’a dayalı bir dünya görüşü, çocuğunuzun zihnini şekillendirerek onun yüreğini korumakla ilgilidir. Çünkü bu, uzun vadede yüreklerini ele geçirmek imkansız olmasa bile son derece zor olacaktır. Aynı madalyonun iki yüzü gibi, karakter ve dünya görüşü el ele gider. Her ikisi de en çok ebeveynliğinizin ortasında gerçekleşir.
Yine de dünya görüşü genellikle karakterin öncülüğünü, ağabeyinin gölgesini yakından takip eden küçük bir kardeş gibi takip eder. Genç yaşta tanrısayar karakteri geliştirerek, Kutsal Kitap’a dayalı bir dünya görüşünün derin kök salması için çocuğun yüreğinin toprağını hazırlamaya yardımcı olursunuz. Karakter aracılığıyla onların yüreklerine dokunursunuz. Dünya görüşü aracılığıyla da zihinlerini kasten şekillendirirsiniz.
Yine de iyi yüreklere sahip gençlerin dünyanın Tanrı’ya ve O’nun sözüne karşı argümanlarına ve sorularına yenik düştüğünü ne sıklıkla görüyoruz? Ne yazık ki, kabul etmek istediğimizden çok daha sık. Neden böyle oluyor? Neden iyi yürekli çocuklar bazen Kutsal Kitap gerçeğinden uzak inanç sistemlerinin içine çekiliyor ve sonuçta Tanrı’dan uzaklaşıyorlar? Düşmanımız çeşitli yollarla (kültür, medya, teknoloji vb. aracılığıyla) çocuklarımızın yüreklerine karşı en çok zihinlerinin savaş alanı aracılığıyla savaşır.
Biz isteyerek ilk adımı atmalıyız. Ebeveynler olarak bize verilen ev avantajımızı mutlaka kullanmalıyız.
Biz bunu evde basit ve pratik adımlarla yapabiliriz.
Proaktif Adımlar:
– Yemek masası etrafında sürekli aile yemeği zamanları
– Ruhani konular ve inancımızı günlük hayatta pratik olarak nasıl yaşayacağımız hakkında düzenli sohbetler
– Kutsal Kitap gerçeğine işaret etmek için güncel olayları kullanmak
– Çocuklarımızla birlikte ve onlar için her gün dua etmek
Önleyici Adımlar:
– Evimizdeki teknolojiye basit ve ölçülebilir kurallar ve kısıtlamalar getirerek kültürün etkisini azaltmak (pratik ve bilimsel olarak, çocuklarınızın eline bir cihaz vermek için ne kadar uzun süre beklerseniz o kadar iyidir).
– İzledikleri ve dinledikleri aracılığıyla çocuklarımızı kimin ve neyin etkilediği konusunda farkındalığa ve hesap verebilirliğe sahip olmak
– Düzenli olarak “Son zamanlarda aklından neler geçiyor?”, “Senin için nasıl dua edebilirim?” ya da “Kutsal Kitap bize bu gibi konularda rehberlik ediyor mu?” gibi sorular sormak.
Her şey öğrenci yetiştirme
Kısacası, dünya görüşü geliştirmek demek öğrenci yetiştirmek demek. Öğrenci yetiştirme, zaten yoğun hayatınıza eklenmeniz gereken şey değil. Öğrenci yetiştirme, zaten bir yaşam tarzı. Günün anlarında sevdiklerinizle birlikte ve önünde inancınızı tutarlı alışkanlıklarla yaşamakla ilgilidir.
“Bir ailede alışkanlıklardan ve gelişmeden kaçış yoktur. Biz alışkanlıklarımız oluruz. Ve çocuklarımız da bize dönüşür. Ailemiz bir alışkanlık yaratma makinesidir.”
-Habits of the Household yazan Justin Earley
Çocuklarımızda Kutsal Kitap’a dayalı bir dünya görüşü bu şekilde oluşur. Suda yaşayan bir balık gibi, inancımızın da çocuklarımızın her gün içinde yaşadıkları ortam olması gerekir. İnancımızı görüyorlar. Bizim inancımızı isterler. İnancımıza öykünüyorlar. Onların yüreklerini kazandık ve zihinlerini şekillendirdik.
Bir çocuğun dünya görüşü genellikle bir ebeveynin kasıtlı öğrenci yetiştirme çabalarıyla orantılı olarak yansıyacaktır. Çünkü soru çocukların öğrenci olarak yetiştirip yetiştirilmeyeceği değil. Öğrenci yetiştirme zaten en yakın etkiler aracılığıyla yapılıyor. Soru şu: sizin tarafınızdan öğrenci olarak yetiştirilecekler mi? Unutmayın, yürek için savaş akıldan geçer. Aklı kontrol eden savaşı da kazanır.
Hedefimiz: Tanrı çocuğun yüreğine sonsuza dek sahip olsun diye şimdi çocuğun yüreğini almak gerekiyor.