Merhaba çocuklar

Bazen nasıl dua edeceğimizi bilemiyoruz değil mi? Ne söyleyeceğim ya da ne söylemeliyim diye. Nasıl daha iyi dua edebiliriz sorusunun bir yanıtı da aslında Tanrı sözünü iyi bilmekten geçiyor.

Bakın Davut nasıl dua eder?

1.Tarihler 17:17-24 Ey Tanrı, sanki bu yetmezmiş gibi, kulunun soyunun geleceği hakkında da söz verdin. Benimle de büyük bir adammışım gibi ilgilendin, ya RAB Tanrı! Kulunu onurlandırdın, ben sana başka ne diyebilirim ki! Çünkü sen kulunu tanıyorsun. Ya RAB, kulunun hatırı için ve isteğin uyarınca bu büyüklüğü gösterdin ve bu büyük vaatleri bildirdin. ‹‹Ya RAB, bir benzerin yok, senden başka tanrı da yok! Bunu kendi kulaklarımızla duyduk. Halkın İsrail’e benzer tek bir ulus yok dünyada. Kendi halkın olsun diye onları kurtarmaya gittin. Büyük ve görkemli işler yapmakla ün saldın. Mısırdan kurtardığın halkın önünden ulusları kovdun. Halkın İsrail’i sonsuza dek kendi halkın olarak seçtin ve sen de, ya RAB, onların Tanrısı oldun. ‹‹Şimdi, ya RAB, kuluna ve onun soyuna ilişkin verdiğin sözü sonsuza dek tut, sözünü yerine getir. Öyle ki, insanlar, ‹İsrail’i kayıran, Her Şeye Egemen RAB Tanrı İsrail’in Tanrısıdır!› diyerek adını sonsuza dek ansınlar, yüceltsinler ve kulun Davut’un soyu da önünde sürsün.

Davut burada Tanrı’nın karakterini duyurur, Tanrı’nın vaatlerini açıklar, Tanrı’nın yaptıklarını bir daha hatırlatır.

Aynı zamanda Davut Tanrı’yı tanıdı ve tanıdığı, bildiği Tanrı’ya kendi sözleriyle dua etti.

17:25 ‹‹Sen, ey Tanrım, ben kulun için bir soy çıkaracağını bana açıkladın. Bundan dolayı kulun önünde sana dua etme yürekliliğini buldu.

Bizler de İsa’nın verdiği vaatlerin ışığında güçlü ricalarda bulunabiliriz. Kendi sözlerimizle, yüreğimizden hangi cümleler dökülüyorsa o şekilde dua edebiliriz. Tanrı söyleyeceğimiz her bir sözü büyük bir sevgiyle duymak isteyecektir. Çok iyi dua etmemize bakmayacaktır. O’nun önüne nasıl geldiğimize bakacaktır. Gerçekten içtenlikle edilen her duayı Rab duyacaktır.

Bizi takip edin: