Dağdaki Mucize

70,00

Ankara’daki Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetlerine atanan Yarbay Mike Couillard’ın, oğlu Matthew’u kayak yapmaya götürdüğü gün, 1995 Ocak ayının soğuk ama güneşli bir günüydü. Baba-oğul güzel bir tatil gününü kayak yaparak geçiriyorlardı ta ki işler yolunda gitmeyip yönlerini kaybedinceye kadar. Kaybolmuşlardı…

Artık onlar için çetin bir mücadele başlıyordu: Hayatta kalma mücadelesi.

Açıklama

Ankara’daki Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetlerine atanan Yarbay Mike Couillard’ın, oğlu Matthew’u kayak yapmaya götürdüğü gün, 1995 Ocak ayının soğuk ama güneşli bir günüydü. Baba-oğul güzel bir tatil gününü kayak yaparak geçiriyorlardı ta ki işler yolunda gitmeyip yönlerini kaybedinceye kadar. Kaybolmuşlardı…

Artık onlar için çetin bir mücadele başlıyordu: Hayatta kalma mücadelesi.

Bir mücadele içindeydim, kötü hava koşullarına karşı ölümcül bir mücadele. Ama Tanrı’nın lütfuyla huzurluydum. Bu, eninde sonunda öleceğimiz anlamına gelse bile, güvendiğim Kurtarıcım Tanrı’ya ve Çobanım Mesih’e olan kuvvetli inancım nedeniyle kendi ölümümün görüntüsü beni korkutmuyordu.

En büyük vadi, ölümün kendisi değildi; o ölüme götüren bir yoldu. Vücutlarımız yavaş yavaş kötüye giderken, Matthew’un uzun bir zaman acı çekmesi düşüncesi dehşet vericiydi. Beni asıl korkutan şey ise onu kahreden yalnızlığıyla baş başa bırakarak benim önce ölmem düşüncesiydi.

Hayatımdaki en acı veren duamı ettim: “Tanrım, isteğin, lütfunla ve merhametinle bizi göksel eve götürmekse, önce Matthew’u al. Ve eğer mümkünse bizi yavaş ve acı veri7,99i bir ölümden uzak tut. Lütfen bizi hemen yanına al.”

Karla kaplı bir dağda geçen on çetin günün ardından Tanrı’nın isteğinin ne olduğunu anlayacaklardı ve kurtulmaları imkansız gibi görünen o dağda bir mucize gerçekleşecekti…

Ek bilgi

Ağırlık 0.245 kg
Boyutlar 19.5 × 13.5 cm
Sayfa

296

İlk Basım

Kasım 2001