Kucak Diriliş Takvimi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
x
Hatta

Merhaba,

Merhaba ‘’Diriliş Takvimine’’ hoşgeldiniz. Bu yıl da sizinle birlikte güzel çalışmalar yaparak hem eğlenecek hem de öğreneceğiz. Her gün birlikte bir kutucuk açacağız. Bunu yaparken çeşitli görevleriniz olacak. Yaptığınız bu minik görevler tamamlandığında bizden sürpriz hediyeler kazanacaksınız.

Eposta: dirilistakvimi@gmail.com
Facebook: Facebook Grubuna üye ol!

İsa

1.Gün

İsa sıpa ile Yeruşalim’e giriyordu. Sıpanın öyle bir yürüyüşü vardı ki, sanki yeryüzündeki en iyi, en güçlü eşek kendisiydi. Üzerinde bir Kral taşıyordu. Adı dünyanın en önemli kitabında geçecekti. Doğrusu her sıpaya nasip olmayacak bir şeydi bu.

Biz çocuklar da Kral’ın geçeceği yollara, ağaç dallarından halı yapıyorduk. Bir taraftan da: “Hozana hozana! Rab’bin adıyla gelen Kral’a övgüler olsun!” diye bağırıyorduk.

Arkadaşlar uzuuuuun süredir İsa’yla birlikte yollardayım. İsa’yı takip etmeye başladığımdan beri O’nun hakkında çok şey öğrendim. Biliyor musunuz, İsa o kadar büyük mucizeler yapıyor ki, görseniz şaşkınlıktan küçük dilinizi yutarsınız. Hey yaklaşın da size bir sır vereyim! “O gerçekten de Tanrı’nın Oğlu”. Yoksa kim o kadar büyük mucizeler yapabilir! Durun size bir kaçından bahsedeyim. Bir gün yolda giderken kör bir adamla karşılaştık. Bana inanmayacaksınız ama İsa adamın gözlerini hemen o anda açtı. Sonra kalabalığın içinde ilerlerken yaşlı bir teyze İsa’ya yaklaştı. Çok hastaymış, yıllardır iyileşememiş. Çok üzüldüm onun için. İsa teyzenin üzerine elini koydu veeeee tahmin edin ne oldu? Evet teyze hemen iyileşti! Daha sonra Marta abladan duyduğuma göre İsa ölüyü bile diriltmiş. Evet kesinlikle bunları Tanrı’dan başka kimse yapamaz!

Ah çok özür dilerim. Kendimi tanıtmadan, birden pat diye her şeyi anlatmaya başladım. Size İsa ile nasıl tanıştığımı anlatmalıyım. Ama bu gün çok geç oldu. Bunu size yarın anlatsam olur mu?

Soru: İsa Yeruşalim’e girdiğinde halk ne diye bağırıyordu?

Etkinlik: İsa’nın Yeruşalim’e girişi ile ilgili bir elişi yapın ve sayfamızda bizimle paylaşın. Linkten fikir alabilirsiniz. http://www.kucakyayincilik.com/yap-boz-yapiyoruz/, Facebook Grubuna üye ol!

İsa

2.Gün

O’nu ilk defa, dağda binlerce kişiye öğretmenlik yaparken gördüm. Herkes pür dikkat anlattıklarını dinliyordu. Babam Rab İsa hakkında çok şey anlatmıştı. Annem ve babam da İsa’yı çok görmek istemişlerdi ama ömürleri yetmedi. İkisi de yıkılan evimizin altında kaldılar. Onlar ölünce kimsesiz kaldım. Ben de Yeruşalim’de ki amcamı bulmak için tek başıma yollara düştüm.

Tek başına yolculuk etmek benim gibi bir çocuk için zordu ama amcamı bulmalıydım. Ayaklarım yorulunca bir ağacın gölgesine oturdum. Uzaktan da İsa’yı ve kalabalığın ne yaptığını izliyordum. Orada uyuyakalmışım. Başımı bir elin okşadığını hissettim, “Hadi oğlum uyan!” diyordu. Sanki babam rüyamda başımı okşuyordu. Sesi tekrar duyunca rüyada olmadığımı anladım. Gözlerimi araladığımda; İsa sevgi dolu gözlerle bana bakıyordu. “Oğlum; burada tek başına ne yapıyorsun? Senin yaşındaki bir çocuk için tehlikeli” dedi. O’na hikâyemi anlattığımda bana sarıldı. “Amcanı bulana kadar, benimle birlikte gelmek ister misin?” diye sordu. Tabi ki sevinçle kabul ettim. Böylece O’nunla maceramız başladı.

Soru: Öyküde ki çocuk bu bölümde kimin ilgisi ile seviniyor?

Etkinlik: İsa Mesih’le ilgili bir ilahi seçip dinle. İstersen ilahiye eşlik edebilirsin. Bizimle paylaşmayı unutma. http://www.kucakyayincilik.com/videolar/

İsa

3.Gün

Gittiğimiz her yerde büyük kalabalıklar hemen çevremizi sarıyordu. Sanki daha biz o yere gitmeden gideceğimiz haberini alıp, bizi bekliyorlardı. Herkes İsa’nın ağzından çıkan her kelimeyi hayranlıkla dinliyordu. O’na dokunabilmek için neredeyse birbirlerini eziyorlardı. Başkâhinler ve din bilginleri, halkın İsa’yı bu kadar sevmelerinden ve takip etmelerinden hiç memnun değildi. Sanki İsa’yı sevmiyorlardı. O’nu çok kıskanıyor gibiydiler. Kendi aralarında konuşurken İsa’ya nefretle baktıklarını görüyordum.

Aslına bakarsanız ben de onlardan hoşlanmıyordum. İsa’ya bakışlarından çok rahatsız oluyordum. Bir gün yolda yürürken İsa’ya “Neden din bilginleri senden hoşlanmıyor?” diye sordum. İsa, “Çünkü insanlar benim Tanrı’dan geldiğimi anlıyor ve bana iman ediyor. Bu nedenle halkın onların sözünü dinlemeyeceğini ve güçlerini kaybedeceğinden korkuyorlar” dedi. Kızgınlıkla “Ben de onları sevmiyorum!” dedim. İsa durdu ve elini omzuma koyarak yumuşak bir sesle “Böyle söyleme, biz düşmanlarımızı bile sevmeliyiz. Yoksa onlardan ne farkımız olur" dedi. Bir an düşündüm ve bu bana çok zor geldi. “Peki düşmanımı nasıl sevebilirim” diye sordum. “Benim vereceğim güçle ve sevgiyle” dedi.

Soru: İsa’ya olduğu gibi bize de kötü davranan birileri var mı? Düşünelim.

Etkinlik: Onlara kızgın ve öfkeli isek onlar için dua edelim ve onları Tanrı’nın yardımı ile bağışlayalım. İsa Mesih’i tanımayan ve zor durumda ki kişiler için de ailece dua edin ve sayfamıza iki gülücük koyun.

İsa

4.Gün

İsa’yla birlikte köyleri, kasabaları, kentleri dolaşıyorduk. Yanımızda başka abiler de vardı. Onlar İsa’nın seçtiği öğrencileriymiş. Yahuda adındaki abi benimle pek konuşmaz benden uzak dururdu. Ama Yuhanna ve Petrus abi benimle sürekli şakalaşırlardı. İsa her zaman bu abilerle Tanrı hakkında konuşur, Tanrı’nın Egemenliği’nden bahsederdi. İsa, Tanrı’nın onları ve diğer tüm insanları çok sevdiğini söylüyordu her fırsatta. Ben genellikle onların sohbetlerini bir kenarda oturur sessizce dinlerdim. Bazı şeyleri pek de anlamazdım. Ama Tanrı’nın beni çok sevdiğini bilmek içime büyük bir huzur ve sevinç verirdi.

O gün Mayasız Ekmek Bayramı’nın ilk günüydü. O akşam Fısıh yemeğini yiyecektik. Tanrı uzun yıllar önce halkını Mısır’dan kölelikten kurtarmıştı. Bu olayı hatırlar, Tanrı’ya şükrederek her yıl bu bayramı kutlardık. İsa iki öğrencisine bir yer tarif etti. Onları önden hazırlık yapmaları için gönderdi. Sonra hep beraber o eve gittik. Evin önüne geldiğimizde İsa başımı okşayarak “Sana bir sürprizim var” dedi ve evin kapısını çaldı. Kapıyı açan kişi amcamdı! Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle önce İsa’yı kucakladı. Sonra bana sımsıkı sarılarak kollarımdan havaya kaldırdı. “Ne kadar büyümüşsün, babana çok benziyorsun” deyip durdu. Herkese “Hoş geldiniz” deyip bizi içeri buyur etti.

Soru: İsa’nın seni de çok sevdiğini biliyor musun? Sen O’na sevgini nasıl göstermek isterdin? Bizimle paylaş.

Etkinlik: Matta:9:13-16 İsa’nın sevgisini kutsamasını gösteren ayetleri okuyun ve sayfamıza okudum yazın.

İsa

5.Gün

Amcamın evinin üst katında konuk odası vardı. İsa ve 12 abi üst odaya çıktılar. Amcam ve abilerden bazıları akşam için yemek hazırladılar. Ben de onlara yardım ediyordum. Konuk odasına bardakları, tabakları, ekmeği ve şarabı götürüyordum. Masayı hazırlamak için odaya girip çıkarken, İsa’nın düşünceli ve sessiz olduğunu fark ettim.

İşte yemek hazırdı. İsa ve öğrencileri sofraya oturdular. Ben de onlarla yemek istedim ama amcam “konuklarımızı yalnız bırakmalıyız” diye beni uyardı. Kapıda “Belki bir şeyler isterler diye” bekliyordum. Aslında içeride olmaya can atıyordum. Kapı aralığından onları izliyordum. Evet biliyorum bu yaptığım doğru değildi.

Yemeğe başlamadan önce İsa ekmeği aldı, Tanrı’ya şükretti, ekmeği böldü ve abilere dağıttı. Sonra şarabı eline aldı şükretti ve onu da dağıttı. “Benim bedenim de ekmek gibi parçalanacak. Kanım da bu şarap gibi dökülecek. Tüm bunlar dünyanın kurtuluşu için olacak. Bu sofrayı paylaştığınızda sizi kurtardığımı hatırlayın” dedi. “Uzun zaman aranızda olmayacağım ama Tanrı size bir yardımcı gönderecek. Yalnız olmayacaksınız” diye ekledi. İsa’nın bu sözlerini duyunca yüreğimde büyük bir acı hissettim. O an “Hayır, gitmeni istemiyorum” diye İsa’nın boynuna sarılıp ağlamak istedim. O’nu o kadar çok seviyordum ki hep yanında kalmak istiyordum. Yolculuğumuz boyunca O’na o kadar bağlanmıştım ki. Sanki hep onu tanıyordum, sanki hep benimleydi.

Soru: Bazen yanlış şeyler yapabiliyoruz, günah işliyoruz. Tanrı’mız bu günahlardan hiç hoşlanmaz. Bu yanlışlar için dua ederek tövbe ediyor muyuz? Düşünelim.

Etkinlik: Tanrı yüreklerimizi temizlesin diye dua ederek tövbe edelim. İsa neler yaşayacağını öğrencilerine anlatıyordu. Bizler neler yaşandığını biliyoruz. Bu nedenle güzel bir çalışma yaparak neler yaşandığını anımsayalım. Siz de böyle bir bahçe yaparak sayfamızda paylaşın. http://www.kucakyayincilik.com/dirilis-bahcesi-yapiyoruz/

İsa

6.Gün

İsa sofrada bedenim parçalanacak, kanım akacak derken ne demek istemişti acaba? Bu bizim kurtuluşumuz için olacakmış. Bu düşüncelerle alt odaya inerken yukardan ayak seslerini duydum. Gidiyorlardı. İsa’nın yüzünde derin bir hüzün vardı, abiler de üzgün, aynı zamanda endişeli görünüyordu. Amcamla onları uğurlarken nereye gittiklerini söylemediler. Nereye gidiyorlardı? Gizlice onları takip etmeye başladım. Zeytin ağaçlarıyla dolu büyük bir bahçeye geldiler. İsa Petrus ve iki abiyi yanına alarak diğerlerinden uzaklaştı. Sonra İsa, Petrus ve iki abiyle konuştu ve onların biraz uzağına gitti. İsa’yı uzaktan izliyordum, yere uzanmış ağlayarak dua ediyordu. Kim ya da ne O’nu bu kadar üzmüş olabilirdi? O’nu ilk defa böyle görüyordum. Acaba Petrus abi İsa’ya yardım edebilir miydi? Onlara İsa’nın çok üzgün olduğunu haber vermenin iyi fikir olduğunu düşündüm. Ama yanlarına gittiğimde uyuyorlardı. Ne çabuk da uyumuşlardı. Onları uyandırmak için seslenecekken İsa bize doğru gelmeye başladı, hemen saklandım. İsa, onları gizlice takip ettiğimi bilse bana eminim çok kızardı. İsa, abileri uyandırdı ve birlikte diğerlerinin yanına gittiler.

Soru: İsa neden bu kadar üzgün şekilde dua ediyor olabilir?

Etkinlik: Bu özel zamanda (bayram sezonunda) evimizi süslemek için güzel şeyler yapabiliriz. Siz de yaptığınız süslemeleri bizimle paylaşabilirsiniz. Merakla bekliyoruz.

İsa

7.Gün

Tam o sırada ağaçların arkasından sesler gelmeye başladı. Öfkeyle konuşuyorlar, ellerinde kılıç ve sopa taşıyorlardı. Durun bir dakika gösterişli kıyafet giymiş adamın yanındaki Yahuda abi değil miydi? Onun öfkeli grubun içinde ne işi vardı? Yahuda abi İsa’ya yaklaşıp öptü. Demek O’nu selamlamak istemişti. Ama arkasından adamlar geldi ve İsa’yı yakaladılar. Hayır bu selamlama değildi. Bu adamlar sanki bir suçlu gibi İsa’nın ellerini bağlamaya çalışıyorlardı. Petrus abi, benim cesur abim İsa’yı kurtarmak için kılıcını çekti ve kalabalıktaki adamların birinin üzerine atıldı. Adamın kulağı kanlar içindeydi. İsa, kendisini tutan adamların elinden kurtulup, Petrus abinin yanına geldi ve onu azarladı. Sonra elini yaralı adamın kulağına koydu ve yaptığı mucizeyle adamı iyileştirdi. Adamın yanında duran kişiler gördükleri karşısında şaşkındılar, ama diğerleri İsa’yı yakalayıp ellerini bağlayınca hiçbir şey demeden onlara katıldılar.

Olanlar karşısında o kadar korkmuştum ki size anlatamam. Bacaklarım tir tir titriyordu. Her şey bir anda olmuştu. Adamlar, İsa’nın ellerini bağlamış şekilde, sanki büyük bir suçluyu yakalamanın sevinciyle bağırarak karanlığın içinde gözden kayboldular. İsa’nın yanındaki abiler neredeydi? Bir anda yok olmuşlardı. Neden İsa’yla birlikte gitmemişlerdi? Çok mu korkmuşlardı?

Soru: İsa’nın suçlu olmadığı halde tutuklanması öğrencilerin de korkmasına sebep oldu. Senin de korktuğun bir şeyler var mı? Varsa bunun için ailece dua edin.

Etkinlik: İsa Mesih’i anlatan bir şiir yazmanızı ya da bir resim yapmanızı istiyoruz. Bittiğinde sayfamızda paylaşın.

İsa

8.Gün

İsa’yı götüren kalabalığı takip etmeye başladım. Bu sefer daha uzaktan ve çok daha dikkatli oluyordum. Çok öfkeli ve saldırgan görünüyorlardı. İsa’yı neden götürdüklerini hiç anlamamıştım. O çok iyi biriydi, hep insanlara yardım ederdi. Yolculuğumuz boyunca O’nun hiç kötü bir şey yaptığını görmemiştim. Bu kalabalık neden İsa’ya bu kadar öfkeliydi.

Karanlığın içinde sanki Petrus abiyi görür gibi oldum. Evet oydu, yanında da Yuhanna abi vardı. Demek onlar da İsa’yı nereye götürdüklerini merak ediyorlardı. Kalabalık büyük bir evin önüne gelince durdu. Evin büyük bir avlusu vardı. İsa’yı avluya doğru iteleyerek içeri girdiler. Avlu insanla dolmuştu. Yuhanna abi birileri onu fark edip etmiyor mu diye sağına soluna bakındı ve avluya girdi. Kısa bir süre sonra dışarı çıkıp, Petrus abiyi de içeri aldı.

Cesaretimi topladım ben de avlunun kapısına kadar yaklaştım. İçerisi o kadar kalabalıktı ki avluya girdiğimde kimse beni fark etmedi. Konuşmalardan anladığım kadarıyla orası başkahinin eviymiş. İçerde de din bilginleri varmış. İsa’yı yargılıyorlarmış, O’nu ölüm cezasına çarptırmak istiyorlarmış. Bu ne kadar da korkunç bir şey! Ama neden İsa’yı öldürmek istiyorlar?

Çok geç olmuştu, eve gitmeliydim, yoksa amcam beni çok merak edecekti. Sabah erkenden kalkıp buraya yeniden gelecektim.

Soru: Suçlu olmadığın halde herhangi bir konuda başkaları tarafından suçlansaydın ne yapardın?

Etkinlik: Sizler de istediğiniz gibi bir çarmıh yapın ve sayfamıza ekleyin. http://www.kucakyayincilik.com/carmih-yapimi-ve-susleme/

İsa

9.Gün

Eve gidince her şeyi amcama anlattım. Gecenin karanlığında insanları gizlice takip ettiğim için beni azarladı tabii. O da İsa’yı neden tutukladıklarını hiç anlamamıştı. Güneş henüz doğmamışken amcamla başkahinin evinin önüne gittik. Kalabalık hala evin avlusundaydı, herkes bir yerlere oturmuş uyukluyordu. Aradan kısa bir süre geçmişti ki bir hareketlilik başladı. Evin içinden adamlar çıktı. Sonra elleri kolları bağlı şekilde İsa’yı çıkardılar. Kalabalık birden bağırmaya başladı. İsa’yı yargılamak için valiye götürüyorlarmış.

Sonrasında kötü olaylar o kadar hızlı gelişti ki ne olduğunu anlamadık. İsa yargılandı, suçlu bulundu ve ölüm cezasına çarptırıldı. O’nu bir tepeye götürdüler, ellerinden ve ayaklarından çivileyip çarmıha gerdiler. Çarmıhın üzerine de “Yahudiler’in Kralı İsa” yazılı bir levha astılar. Öğle saatleriydi, ama birden hava kapkaranlık oldu. Yer sarsılmaya, kayalar tepeden aşağıya yuvarlanmaya başladı. Herkes büyük korku içinde kaçıştı. Ama ben gitmedim, orada kaldım. Korkmuş, şaşkın ve acı içindeydim. İsa’yı öldürmüş olduklarına inanamıyordum. Bir taşın üzerine oturdum hıçkıra hıçkıra ağladım. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Birileri geldi, İsa’nın ölmüş bedenini çarmıhtan indirdiler. Bedenini temizleyip beyaz kumaşa sardılar ve mezara koydular. Büyük bir taşla da mezarın ağzını kapattılar.

Amcamla eve döndük. İki gün hiç evden çıkmadım. Sürekli olanları düşünüyordum ve ağlıyordum.

Soru: İsa’nın suçsuz olduğu halde öldürülmesi sana ne hissettiriyor?

Etkinlik: Aşağıdaki linkteki gibi bir çalışma yaparak bizimle paylaşın. http://www.kucakyayincilik.com/tas-susleme/

İsa

10.Gün

Pazar sabahıydı. Sabaha karşı gözyaşları içinde uyuya kalmışım. Birden kapının gürültülü bir şekilde açılmasıyla uyandım. Amcam odaya girmişti, yüzünde büyük bir şaşkınlık ve sevinç ifadesi vardı. Yatağın kenarına oturup omuzlarımdan tuttu. Bir yandan “Oğlum kal! İsa dirilmiş!” diye bağırıyor, diğer yandan beni sallıyordu. Duyduklarıma inanamıyordum. “Amca nasıl dirilmiş” diye sordum. “Oğlum, çünkü O Tanrı’nın Oğlu, O beklediğimiz Mesih! O’nun gücü her şeye yeter! O ölümü yener!” diye heyecanla beni sallamaya devam ediyordu.

Sonra ne mi oldu? Çok harika şeyler oldu tabii. Amcamla, İsa’nın öğrencileri olan abilerin evine gittik. Yüzleri sevinçten parlıyordu. “Rabbimiz dirildi!” diyerek beni sımsıkı kucakladılar. İsa dirilmişti ve hepsi gözleriyle O’nu görmüştü. Hatta ellerindeki ve ayaklarındaki çivi izlerine dokunmuşlardı. Onlarla yemek yemişlerdi. Ah keşke ben de bir kerecik olsun İsa’yı yeniden görebilseydim. Sonra uzun uzun İsa hakkında konuştuk. Bana İsa’nın kim olduğunu anlattılar.

İsa’yla uzun bir yolculuk yapmıştık ama O’nun Tanrı’nın Oğlu olduğunu anlamamıştım. Evet her gittiğimiz yerde herkese Tanrı’dan ve O’nun Egemenliği’nden bahsederdi, ama bu konuda O’na hiç soru sormak aklıma gelmemişti. Şimdi biliyordum. İsa peygamberlerin önceden söylediği beklenen Mesih’ti. Dünyaya tüm insanların günahının bedelini ödemek için gelmişti. Çarmıhtaki ölümü bir tesadüf değildi, Tanrı’nın bizim için kurtuluş planıydı. Neden İsa’nın öldüğünü anlıyordum. Ama ölü kalmamıştı, üçüncü gün dirilerek ölümün ve günahın üzerinde yetkili olduğunu gösterdi.

Evet arkadaşlar, kim İsa’yı kurtarıcısı ve Rab’bi olarak kabul eder, günahları için öldüğüne ve üçüncü gün dirildiğine iman ederse kurtulur. Yani günahları için yargılanmaz. Ben İsa’yla birlikte yaşadım, siz de yaşayabilirsiniz. Rabbimiz İsa diridir ve O’na iman edenlerle sonsuza dek birliktedir.

Soru: Sen de bu gerçeğe iman ediyor musun?

Etkinlik: Herkese Mutlu Bayramlar. Kucak Yayıncılık olarak Diriliş Bayramınızı kutluyoruz. Siz de sevdiklerinizle ve ailenizle bayramlaşarak çekildiğiniz güzel bayram fotoğraflarını bizimle paylaşın.