Çocuklar! Tanrı’miz çok büyük ve harikadır, değil mi?

Bugün Markos 4-6’yı okudum. Yüreğime dokunan ilginç bir şey farkettim ve sizinle de paylaşmak istedim.

İncil’in Markos Bölümünden:

4:40 İsa öğrencilerine, “Neden korkuyorsunuz? Hâlâ imanınız yok mu?” dedi.

5:36 İsa bu sözlere aldırmadan havra yöneticisine, “Korkma, yalnız iman et!” dedi.

6:50 Hepsi O’nu görmüş ve dehşete kapılmıştı. İsa hemen onlara seslenerek, “Cesur olun, benim, korkmayın!” dedi.

Biz bu ayetlerden ne öğrenebiliriz?

            1.Korku imanla bağdaşmaz. Ya korkarız ya da iman ederiz. İsa’ya güven korkumuzu siler atar.

              İsa’ya güvenmezsek ya da İsa’nın kim olduğunu fark etmezsek, bizimle ilgili düşüncelerini ve

              duygularını doğru anlamazsak, korku bizim için doğal bir şey, insani bir şey olur.

            2.‘Korkma’ bir emirdir. Yani biz İsa’ya inananlar korkuyorsak günah işliyoruz demektir.

            3.İsa’nın kim olduğunu bilirsek, yanımızda olduğunu hissedersek, cesur olmak daha kolay olur.

           4.Tam bir güvene kavuşmak için korku, şaşkınlık gerekli olabilir. Markos 4:41 : “Onlar ise büyük korku

              içinde birbirlerine, ‹‹Bu adam kim ki, rüzgar da göl de O’nun sözünü dinliyor?›› dediler.”

              Markos  6:51 “Tekneye binip onlara katılınca rüzgar dindi.Onlarsa büyük bir şaşkınlık içindeydi.”

Çocuklar, korkmamak için yeterli nedenimiz var. İsa burada, yanımızda, fırtınayı emrederek dindirebilme yetkisine sahip. O Bizi ‘fırtına içersinde’ yalnız bırakmaz. O ölümü bile yendi.

     Ve İSA bizi seviyor, O  bizi kayırır ve bize bakar!

Tanrımız bir HARİKA!!!

Bizi takip edin: